“Karikatürlerle Yılmaz Büyükerşen” serginin bir kısmında Yılmaz Büyükerşen’in 14 yaşında başladığı karikatürcü yönünü gösteren karikatürleri ve fotoğrafları sergilenmiş. Büyükerşen’in görmediğimiz karikatürlerini gördük.
Anadolu Üniversitesi’nin kurucu Rektörü, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof.Dr.Yılmaz Büyükerşen’in yaşam öyküsüne baktığımızda; hep sanatçı olması ve sanata hizmet ettiğini ve ilgisini görürüz. Karikatürleri yayınlanmış, sergilenmiş, “ilk parayı ondan kazandım” dediği, iyi bir karikatürcüdür. Bir çok oyunda sahneye çıkmış, Eskişehir’de tiyatroyu yerleştirmek isteyen tiyatrodur. Heykel yapmış, hatta ülkemize balmumu heykeli getirmiş, heykel sanatçısıdır. Onun karikatürcü yanını elli yıl kadar önce Eskişehir’in ilk karikatürcüsü Pertev Ertün ile röportaj yaparken öğrenmiştim. “1950’li yıllarda beraber sergiler açtık, mizah gazeteleri yaptık” demişti. 1996 yılında 30 karikatürcü bir araya gelip Eskişehir Devlet Güzel Sanatlar Galerisinde Eskişehirli Karikatürcüler sergisi açıldığında Yılmaz Büyükerşen’de aramızdaydı ve o da bir karikatürüyle yer almıştı. “Ahret” serisi diye 1957 yılında İlhan ve Turhan Selçuk kardeşlerin yayınladığı “Dormuş” dergisinde yayınlanmış bir karikatürü idi. O gün bugün Büyükerşen’in karikatürleri için bir derleme, bir araştırma yapılmadığını gördüm. Bilgileri, bu güne kadar, 2009 yılında Cemalettin N. Taşçı’nın “Yılmaz Büyükerşen Zamanı Durduran Saat” kitabından, bir iki gazete haberinde ve Atila Özer’in “İletişimin Çizgi Dili Karikatür” kitabından derledim ve en son Kent Müzeleri Kompleksindeki “Karikatürlerle Yılmaz Büyükerşen” sergisindeki kendi karikatürleri bölümünü konukları gezdirirken anlattıklarından derledim. Gerçekten Yılmaz Büyükerşen’in sanat hayatı ve eserleri kitaplarda toplanıp yayınlanmalıdır. Çünkü orada Eskişehir’in sanat tarihine önemli bölümler çıkacaktır.
Eskişehir Sanat Derneği’nin ilk sanat ödüllerini düzenlediğimizde (2002), ilk Eskişehir Sanat Ödülü’nü ona vermiştik ve ödül töreninde Büyükerşen’in sanatla ilgili yaşamını bir slayt gösteriyle sunmuştuk. Bu gösteride Büyükerşen’in ilk fotoğrafı çok ilginçti. Eskiden 23 Nisan gibi milli bayramlarımızda ilkokul öğrencileri, birer mesleği temsil ederek resmi geçitten geçerlerdi. Yılmaz Büyükerşen’in böyle ilkokul’da, bir resmi geçitten bir fotoğrafıydı. Başında beresi, bir elinde palet, bir elinde fırça. Herkes çiftçiyi, sanayi işçisini temsil ederken o sanatçıyı temsil etmiş. Sanatı sevmesi, kendisine yol açması işte o fotoğrafta idi.
Yılmaz Büyükerşen, 1936 Eskişehir’de doğumludur. Sanatla tanışması, onun yeteneğini ilk keşfeden ilkokul öğretmeni Musaffa Gülümser’dir ve bir de, evlerinin Halkevi’nin yakınında olması ile başlamıştır. Ünlü karikatürcü Cemal Nadir, Ramiz Gökçe ve Ratip Tahir Burak’ı evlerine giren gazetelerde görmüş, Ratip Tahir’in karikatürlerini kesip biriktirdiğini Cemalettin N. Taşcı’nın Yılmaz Büyükerşen ile söyleşi kitabı “Zamanı Durduran Saat” kitabında anlatır. 14 yaşında Halkevi salonunda kişisel sergisini açmış. Eskişehir dışında ilk yayınlanan karikatürü 1952 yılında “Resimli Hikayeler” mecmuasında yayınlanmış. Aynı yıl karikatürleri İlhan Selçuk, Turhan Selçuk kardeşlerin yayınladığı “41Buçuk” dergisinde de yayınlanmaya başlamış. Bir taraftanda da yerel gazetelerde karikatürleri, daha çok yerel yöneticilerin portrelerini çiziyormuştu. Halkevleri’nde Pertev Ertün, Beytullah Heper, Rüştü Yetilmezer ile beraber sergiler açarken 1953 yılında sahipliğini Zeki Mamuh, fethi yurtsever ve Kemal Akdeniz’in üstlendiği, haftalık mizah gazetesi “Saksağan” ın güncel karikatürler çizmişle. 1955 yılında Yılmaz Büyükerşen 11 sayı sürdüreceği “Çimdik” mizah gazetelerini çıkarır. Yılmaz Büyükerşen’in en sevindiği, 1955 yılında Hürriyet Gazetesinin Pazar ekinde yayınlanan karikatürü olur. Yılmaz Büyükerşen’in spor karikatürleri de vardır. Bunlardan ilki Dünya
Serbest Güreş şampıyonumuz Ali Yücel İsveç’de bir mağazadan saat çalma suçlaması ile 1952 Helsinki Olimpiyatları’na katılamıyor.O günler Naci Gelendost yayınladığı Anadolu gazetesi için bu olay ile ilgili Büyükerşen’den karikatür istemesi üzerine Büyükerşen karikatürde; basını temsil eden bir güreş minderi, güreş minderinin üzerinde sırtüstü yatmış vazıyette Ali Yücel’in üzerine oturmuş kolları, ayakları olan bir saat, çiziyor ve altına da “Tuş” diye yazıyor. Spor karikatürlerini o gazetede bir müddet sürdürüyor. Yılmaz Büyükerşen daha çok karikatürlerini yerel gazetelerde, 41 Buçuk ve Dolmuş dergilerinde çizmiş ve Turhan Selçuk, Aziz Nesin, Surıri Gümen’lerle mektup dostluğu kurmuş, zaman zaman karikatür sanatı üzerine yazışmıştır. Yılmaz Büyükerşen, Pertev Ertün, Beydullah Heper, Rüştü Yetilmez ile Halkevleri’ndeki sergilerindeki beraberlikleri sürdürürüyor 1960’lı yıllarda da Eskişehir’in önde gelen karikatürcülerinden biridir ve ortak sergilerinin dışında İstanbul’daki ünlü karikatürcülerinde bulunduğu sergiler açmaktadır. Bunlardan biri 1962 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in açılışını yaptığı karma karikatür sergisidir. O yıllarda Yılmaz Büyükerşen’in karikatürlerini daha çok Eskişehir İktisadi ve Ticarili İlimler Akademisi (İTİA) öğrencilerin yıl sonu yıllıklarının hazırlanmasında görürüz. Daha sonraki yıllarda, öğretim üyeliği sırasında Prof.Dr. Orhan Oğuz, Prof.Dr. San Özalp gibi akademik çevresindeki dostlarının karikatürlerini çizdiğini görüyoruz.
Yılmaz Büyükerşen’in son karikatürlerini Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde AKP’li Tepebaşı Belediye Başkanı Tacettin Sarıoğlu ve Eskişehir Mimarlar Odası Başkanı ile tartışmasından sonra basında yayınlanan “Mimarlık bir sanattır” dediği karikatürü yayınlanmıştı.
Esasında Yılmaz Büyükerşen, karikatürden uzaklaşmış değildir yine de onu bir dönem karikatür ile ilgilenmiş Abdi İpek, Vedat Dalokay, Ayhan Işık gibi “Yan Çizenler” sergisine ve albümüne almışlar.
Gerçekten Yılmaz Büyükerşen’in sanat hayatı ve eserleri kitaplarda toplanıp yayınlanmalıdır. Çünkü orada Eskişehir’in sanat tarihine önemli bölümler çıkacaktır.