Sanat; sadece bir ifade biçimi değil, toplumsal belleğin taşıyıcısı, duyguların tercümanı ve çoğu zaman da sessiz çığlıkların sesidir. Resimden tiyatroya, heykelden dijital enstalasyonlara kadar geniş bir yelpazeye yayılan sanat üretimi; bireyleri, toplumları ve kuşakları birbirine bağlamada kilit rol oynar.
Bugün, müzeler, sanat galerileri, belediyeler ve üniversiteler, atölye çalışmaları, sergiler ve panellerle Dünya Sanat Günü’nü kutlarken; sanatçılar ise üretimlerinin görünür olması adına daha fazla alan talep ediyor.
Sanatçılar ne söylüyor?
Birçok sanatçıya göre 15 Nisan, sanatın görünürlüğünü artırmak kadar, sanatçıların karşılaştığı zorlukları da gündeme taşıma günü. Bağımsız sanatçıların desteklenmesi, sanatın eğitimdeki yeri ve kamu desteklerinin artırılması gerektiğine dair çağrılar gün boyunca sosyal medyada gündem oluyor.
İstanbul, Ankara, Eskişehir, İzmir ve Diyarbakır başta olmak üzere birçok kentte sokak performansları, açık hava sergileri ve belediye destekli etkinliklerle sanatseverler bir araya geliyor.
Sanatın günü bir gün değil, her gün
Dünya Sanat Günü, bir takvim günü olarak sembolik önem taşısa da sanatın dönüştürücü gücünün her güne yayıldığı bilinciyle kutlanmalı. Sanata alan açmak, toplumsal diyalogu güçlendirmek ve yeni kuşaklara ilham vermek için sanatın her mecrada desteklenmesi gerektiği uzmanlarca vurgulanıyor.