Okul arkadaşım, hemşerim Bardakçılı Osman Çakır’ın vefatını bir hafta sonra öğrendim. Abisi Oğuz Hoca’yı arayıp başsağlığı diledim. Merhum Osman iyiliksever, hakşinas,âlicenep, zorbanın değil mazlumun yanında yer almayı yeğleyen bir yiğitti. 1957 yılında Eskişehir’in Seyitgazi İlçesi Bardakçı köyünde doğmuş. İlkokulu köyünde okumuş. Ortaokul ve liseyi Eskişehir İmam Hatip Okulunda tamamlamış. Yüksek tahsilini Eskişehir Eğitim Enstitüsünde ikmal etmişti.
Osman çalışma hayatını Eskişehir Sanayi Bölge Müdürlüğü ile Ticaret Borsa’sında memurluk ve şeflik yaptı. Çalıştığı yıllarda geçirdiği ağır bir ameliyat sonrası emekli oldu. Emeklilik dönemini mazbut, mazlum, masum bir tarzda ağzı dualı, gülen yüzle yaşadı. Sözün özü, insan onuruna yakışır yaşamak ideali ve ilkesi idi. Oğuz Hoca: “Kardeşim, ömrünün son haftasında ağırlaştı. Emanetini hak sahibine teslim edip geri dönüşü olmayan ebedi yolculuğa çıktı. Köyümüz Bardakçı mezarlığında oğlunun, annemin ve babamın yanlarına yatırdık.” dedi.
Merhum Osman beşeri ilişkilerde güvenilirliği ile örnek bir insandı. Müslümanın en asli vazifesi güvenilen, emin olunan insan olmak değil m? Emin insan olmak Allah’ın emri, peygamberin sünnetti… İslam Peygamberi dürüst davranışıyla, doğru sözüyle, adil hükümleriyle yüzyıllardır “El Emin” sıfatıyla anıldı. Kıyamete kadar da anılacak. Doğru sözlü, dürüst davranışlı, adil tavırlı olmasaydı Allah, onu, ins ve cin âlemlerine peygamber yapar mıydı?
Dostu kaybetmenin hüznü zor... Cenaze defninde bulunamamak da üzüntü... Gök kubbede insani ve vicdani değerli izler bırakmak geride kalanlar için teselli kaynağı. İnsan olmanın değeri olduğu gibi bedeli de var. O değeri taşımak ve gereken bedeli ödemek herkesinboynuna borç. İnsan ne kadar gizlerse gizlensin iyilik ya da kötülüklere yerler, gökler tanık.Hiç bir hâl sır değil. Mevla her söz ve her işin hilesiz, iltimassız kaydının adli ilahidetutulduğunu bildiriyor. Kasas suresi ayet 69’da Allah: “Rabbin, onların ne saklayıp ne açığa vurduğunu bilir.” buyuruyor.
Günümüz dünyasında insanlık doğru olmayanla yanlış olanın kaosunu yaşıyor. Kötülerin, iyileri sindirmeye gayretli oldukları ortada... Yanlışın yerine doğru tavsiye edilmeye çalışıldıkça buhranlar bitmez. İnsan içini ve dışını çürüten ahlaksızlıktan, adaletsizliktenarınmadıkça kargaşalar durmaz. İnsanlığa ahlaki devrim şart… Her insan kendi özelinde ahlaki dirilişi yaşamadıkça toplumsal huzur ve güveni sağlamak zor...
Ahlaksızlığı ahlak bilmekten daha vahim bilgi ne olabilir? İnsanın bildiğini zannettiği bilgisizliğini kabul etmesi inatla, inanç arasındaki kaliteyi gösterir. İnsanlığın yaşadığıbuhranın nedeni ifrat ve tefrit kutuplara çöreklenmiş hokkabaz ile yobaz güruhlardır. Birinin inadı yanlışta ısrar… Diğerinin ki, dinden zannettiği yanlış inanç saplantısı... Doğruyu bilmeden doğru yaptıkları zannıyla algı rüzgârlarında savrulup giderler. Bu şarlatan tiplerinin şerrinden kurtulmadıkça ahlaki ve adli arınmayı başarmak kolay değil.
Adalet ve ahlakın gayesi insan onurunu doğru söz, dürüst davranışla yaşatmaktır. Hakkı hakkınca hak sahibine teslim etmektir. Sözü doğru, işi dürüst olmayanın adaletinden, güvenilirliğinden söz edilebilir mi? Allah, Hud suresi 112’inci ayette: “…Emir olunduğun gibi dosdoğru ol.” buyurmuş. Velhasıl adil ve ahlaki davranış Müslümanın aynasıdır, kalibresidir. Ahlaki yozluk ve yabanlık yaşandıkça toplumların başı dertten kurtulmaz. Haksızlığı hak bayram bilip hak sahibi mağdur bırakıldıkça toplumsal çöküş sürer.
An itibariyle güneş batmak üzere. İsrafil’in surunu ne zaman üfüreceği bilinen meçhul! Güneş gün boyu pek çok olaya tanıklık yapmanın onur ya da teessüfünü yaşarken batı cenahındaufkun kızıllığa boyanmış hâli işlenen kötülüklerden kızarmış yüz görüntüsü veriyor gibi. Tanık olduğu zorbanın zorundan mazlumun mağduriyetini görmekten sanki ufkun yüzükızıllaşmış misali. Güneşin doğup batışı, dünyanın aydınlanıp kararması, ufkun kızarması insandan yeni bir ahlaki diriliş istenmesi değil de, nedir?
Ömrünüz uzun, kazancınız bereketli olsun! Hoşça kalın! Dostça kalın!
Yunus Emre GÜLLÜ-07 EKİM 2023 / Milli irade