Hobi bahçeleri ile ilgili alınan yıkım kararı resmi prosedürlerin getirdiği bir süreç olarak algılansa da sistematik olarak kazan-kazan mantığına dönüştürülebilir.
Zira buradan doğacak mağduriyetin oluşturacağı etki yarın siyasi bir karşılık bulabileceği gibi yeni bakış açıları yeni birtakım kazanımları da elde ettirebilir.
Bu arsaları insanlar zamanında satın almış, kendilerine ait ufak bir dünya oluşturmak istemişler.
Nitekim pandemide pek çok insan merkezden kaçarken buralarda kendilerini izole etmeye de çalıştılar.
Hobi bahçelerinde insanlar, kamuyu zarara uğratacak ne yapmış olabilirler?
Aşırı sulama mı yapmışlar?
Toprağa zarar mı vermişler?
Ya da diğer amoral durumlar…
O halde bunları yapan insanları tespit etmek zor olmasa gerek.
Zararlı girişimde bulunanlar tespit edilip, onlara cezai bir yaptırım uygulamak yerine genelleyici bir anlayış ile herkesi mağdur etmenin herhangi bir mantıklı açıklaması yok.
Aksine bakanlık bu durumu avantaja çevirebilir.
Arazinin büyüklüğüne göre şartlar getirilebilir.
Topraktan üretim yapma şartıyla buradaki insanların üretime katkıda sağlanması, toprağın verimli şekilde işlenmesi sağlatılabilir.
Ata tohumu zorunlu kılınabilir.
Buralarda hem insanlar hobi bahçelerinde yaptıkları evleri kaybetmemiş olur, bir de üstüne üretime katkıda bulunabilir.
Bu durum ekonomik olarak iç piyasaya pozitif katkı sağlar.
Yıktığınızda beton yığınıyla kaplanmış toprakta insanların bugüne kadar verdikleri emeği çalmakla birlikte verim alınabilecek süreçlerin de önünü başta kesmiş olursunuz.
Siyaseten de insanların bu duruma sandığa gittiğinde tepkisi olur haklı olarak.
Hobi bahçesi olan birçok tanıdığım var.
Ufak bir alan kurmuşlar, toprağa domates, salata ekip kendilerince vakit geçiriyorlar ve arada sırada sabah kahvaltısında kendi ektileri domates, biberle menemen yapıp ailecek vakit geçiriyorlar.
Ne toprağa ne de çevreye verdikleri gram zarar yok.
Pekala bakanlığın hassasiyetini anlamakla birlikte burada mağdur olacak vatandaşların da emeklerini korumak gerek.
Ortak yol ve çözüm önerileri kazan-kazan modeline dönüştürülebilir ki eğer böyle bir modeli düşünebilecek kapasitede bir yetkili yoksa ilgili bakanlığın durumu içler acısı demektir.
Çok basit prosedürler ile hem topraktan alınmak istenilen verim şartlara bağlı kılınarak sağlanabilir hem de bu bahçelere para harcamış, emek harcamış insanların canını yakmamış olursunuz.