Hikâyeler son sayfadaki bitişte başlamaz

Öyle bir karmaşanın içine düştük ki… Bakın; siyaset konuşmaktan, gündemi eleştirmekten, farkındalık oluşturmaya çalışmaktan kendimizi kaçırdık. Şimdi meslek büyüklerim, ustalarım belki bana kızacak ‘Aybüke hiçbir eleştiri yapmamışsın, biz gazeteciyiz tabii ki yapılan yanlışları söyleyeceğiz’ diyecekler. Haklısınız abilerim, ablalarım. Ama ben bugün dostlarımla, okurlarımla dertleşmeye karar verdim.
Çünkü kendimi onlardan sorumlu hissediyorum. Gece yatağına hüzünle giren gençlerin, hayatı saniyelerle kaçırmış ve artık kendi ömrüne yetişmeye mecali olmayan teyzelerime, dedelerime karşı kendimi sorumlu hissediyorum. Geçtiğimiz günlerde bir programda kendi içimde de kabullenmeye çalıştığım bir cümle kurmuştum. Şuydu cümle: ‘Öyle sonuç odaklı yaşıyoruz ki hedefe varmaya çalışırken aradaki yolu, dakikaları kaybediyoruz. Bitişe yaklaşırken yolun keyfini çıkaramıyoruz’ oysa sağımıza, solumuza bir baksak rengârenk çiçekleri görecek ve belki hedefin sonunda kendi ormanımıza aynı çiçeklerden ekmek isteyeceğiz… Yapmıyoruz. Hırslarımız, inadımız, başarma isteğimiz, umudumuz, inancımız… Alıkoyuyor bizi her şeyden. Kararında güzel olan niyetleri okuyamıyoruz.
Şimdi annenizin gözlerinin içine bakabilmek, babanızı arkanızda hissetmek, kardeşlerinizi ruhunuzda büyütmek ve kalbinizi kendi başınıza iyileştirmek öyle büyük bir lüks ki bilmiyorsunuz. Bilmiyoruz. Hayatı anlamak bu kadar zor değil aslında. Hatırlayın: 5-6 yaşlarınızda mutfağın ışığını yakmak ne kadar zordu. Hiçbir zaman o anahtara yetişemeyeceğinizi sanıyordunuz. Şimdi bu yazıyı okuyan herkes eminim mutfağın ışığını bir şekilde yakabiliyordur… Çünkü geçti. Erişemediğiniz her yer size artık çok yakın. Peki, şimdi çocukluk oyunlarınıza geri dönebiliyor musunuz? Ya da aynı hisler var mı içinizde? İşte tam da bu durumdan bahsediyorum. Zaman geçiyor…
‘Sizden önemli hiçbir şey yok’ klişesini bilirsiniz. Evet, çok sık duyduk ve hepimizin içi şişti. Ama o kadar anlamlı ki… Az önce de bahsettiğim gibi doğru okumak gerekiyor. Şimdi bu cümleyi şöyle okuyacağız: Hayatta sevdiğiniz bütün kişiler ve teğet geçmediğiniz bütün çizgiler sizi mutlu etmek için var. Böylece sizden önemli hiçbir şey yok. Mutluluğunuzda bencil olmak zorundasınız. Çünkü hikâyeleriniz son sayfadaki bitişte başlamaz, siz bir romanın gelişme bölümüsünüz. Koşarak ilerlediğiniz taşlı yollarda durup etrafınızdaki çiçekleri koklamayı ihmal etmeyin. 
Başlangıçlar ne kadar sonsuz ise sonlar da o kadar sonsuzdur. Hayat keza…
 

{ "vars": { "account": "UA-99020016-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }