Bir söz var ya ‘Herkesi mutlu edemezsin çünkü sen pizza değilsin’ diye, Halk Lokantası olayı da iyice bu işe dönmeye başladı. Büyükşehir Belediyesi Halk Lokantası’nı hizmete aldı, halk uygulamadan gayet memnun kaldı ancak bu sefer esnaflar arasında eleştiriler olmaya başladı.
Ardından Halk Lokantası’nda ‘Askıda Yemek’ uygulaması başladı. Şimdi buna eleştiriler gelmeye başladı. Ücretsiz olarak verilen yemeği de belediye karşılamalı, belediye üzerindeki yükü hafifletmeye çalışıyor gibi.
Destekleyenler de var tabii. Dayanışmayı arttırdığını belirtenler de oldu uygulamanın. Hali hazırda da bağışlar da gelmeye başladı. Bazı insanlar vardır dünyaları önüne sersen ‘Niye şu tarafa sermedin’ der. Gidip hizmetten yararlananlar memnun, bağış yapanlar da memnun. Önemli olan da o zaten. Herkesi memnun etmeye de gerek yok, o işin oluru da yok.
BURS VERENLER AMAN DİKKAT
Sahi şimdi bağış deyince aklıma geldi. Geçtiğimiz gün sosyal medyada bir olayla karşılaştım. Bir kadın öğrenci, bir kadın doktordan burs alıyor. Sonra bursu kesiliyor bunu da sosyal medyada paylaşıyor. Diyor ki ‘İstanbul’da Adalar’a gezmeye gittim 60 TL, arkadaşım ısmarladı. Doktor hanım gezene tozana burs vermiyoruz’ dedi, bursumu kesti.’
İlk okuyunca diyorsun ki ‘Ya gençler gezmesin mi şu yüzden burs mu kesilir.’ ‘Gerçeklerin bir gün ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu var’ sözünü yaşadık buradan sonra. Burs alan öğrenci arkadaş, Kabe’ye gitmiş, Avusturya’ya gitmiş, Slovakya’ya gitmiş. Gezmiş de gezmiş. İş Adalar ile sınırlı kalmamış yani.
Yahu tamam gez kardeşim de, kalacak yere parası yetmediği için okuyamayan gençler var bu ülkede. Bursa gerçekten ihtiyacın yoksa, gezmek için de burs almayıver be. Hadi aldın gezdin, bir de bursum kesildi diye paylaşım yapıyorsun. Sosyal medya işte böyle tehlikeli bir yer. Burs verenlerin, bağış yapanların da ne kadar dikkatli olması gerektiğini anlatır bir olay yaşandı adeta. İyice incelemeden ne bağış yapmak lazım ne de burs vermek. Paylaşmak güzel ama dikkatli olmakta fayda var.