HABERİNİZ  OLA…!

Birleşmiş Milletler’in 2023 verilerine göre Dünya’da 208 ülke yer almaktadır. Bu irili ufaklı ülkeleri incelediğimizde kimisi yıllar süren savaşlar sonucunda şu anda sahip oldukları toprakları elde ettiği gibi , kimisi de masa başında atılan tek bir imza ile elde etmişler Dünya haritasındaki yerlerini.

Bağımsızlık için , özgürlük için mücadele etmek ve bunları elde etmek çok şeylerden feragat etmek anlamına da gelir aslında.

Canından,

Malından,

Sevdiklerinden,

Ailenden,

Kısacası sahip olduğun her şey…

Yüz yıllık genç Cumhuriyet’imizin kazanılması esnasındaki kilometre taşlarına baktığımızda , yeryüzünde emsali olmayan bir mücadeleye şahit oluyoruz.

Dağılmış ve yok olmaya yüz tutmuş bir milleti , özgürlük  ve bağımsızlık sancağı altında toplayarak onları tek bir vücut haline getiren Atatürk ve  silah arkadaşları büyük bir kararlılık örneği göstererek yoktan var etmişlerdir bu Cumhuriyet’i.

Geçtiğimiz günlerde izlenme oranı yüksek olan bir TV programında yayımlanan sokak röportajında  yaş aralığı  18 ila 30  arasındaki  genç vatandaşlarımıza mikrofonu uzatarak kendilerine ;

“ Cumhuriyet ne zaman ilan edildi.? ” diye bir soru yöneltiliyor…

Verilen yanıtlar :

- Bilmiyorum , hiç bilmiyorum,

- 19 mayıs , ha ha ha… bilmiyorum,

- Cumhuriyet ..? , (yanındaki arkadaşına soruyor) , kaç yılında ilan edilmişti “ LAN” .?

- Onu pek bilmiyorum , temmuz muydu.? Tamam hatırladım 23 temmuz,

- 23 nisan 1923 diye biliyorum,

- Hiçbir fikrim yok biliyor musunuz , tarih bilgim sıfır,

- 1999 değil mi.? Yaa , internetten baksak olmuyor mu.?, 2010 muu.?

- Cumhuriyet  şey , 1938 de kuruldu ,

- Ben tarihte bayağı iyiyim ve 1919 diyorum. Yanlış mı , ha ha ha..!

Alın size memleketimden genç nesil manzaraları…!

Belki bazılarınız , “yanlış örnek emsal teşkil etmez”  diyebilirsiniz. Ancak ben de dönüp size avazım çıktığı kadar YANILIYORSUNUZ  derim…!

Yukarıda bahsi geçen hadise bir sokak röportajından çok daha fazla aslında.

Ülkenin nerelerden hangi  noktaya geldiğinin  ve nerelere gittiğinin can sıkıcı bir gerçeği aslında.

Yoktan var edilen bir Ulus ,

Verilen yüzbinlerce can ,

Daha ergenliğe bile girmeden ellerine kına yakılarak cepheye gönderilen çocuklar,

Sırtında bebeği ile cepheye yardım götüren kadınlarımız…

Günümüzde hiç kimseden böyle fedakarlıklar beklemiyoruz elbette , ancak bari sahip çıkın be kardeşim.

İnsan evladı elindekini kaybetmeden değerini anlamazmış.

Annemizi ,

Babamızı ,

Paramızı ,

Evimizi kaybedebiliriz.

Ancak , VATAN  yani  özgürlüğümüzü  kaybettiğimizde işte o zaman her şeyimizi kaybetmiş  oluruz.

Özellikle son yıllarda ülkemizi saran  cemaat , tarikat , fetö  sarmalının verdiği zararı  bertaraf  etmeye çalışırken , bir taraftan da eğitim-öğretim politikalarında yapılmaya çalışılan bir takım değişiklikler sonucunda , her geçen gün Cumhuriyet’in ve onun kazanımlarının yavaş yavaş elimizden kayıp gittiği kanısındayım.

Diyeceğim o ki , çok geç olmadan herkesin aklını başına  alıp , bütün siyasi menfaatlerinden  arınarak ülkenin gençlerini yakından ilgilendiren “EĞİTİM-ÖĞRETİM”  politikalarını tekrar gözden geçirip , onların UHREVİ  değil BİLİM ve AKIL  odaklı bir öğretim  almalarını sağlamanın zamanı çoktan geldi de geçiyor.

Yoksa , bu sefer  “ atı alıp Üsküdar ’ ı  geçen ” elin adamı olur ,

HABERİNİZ  OLA..!

{ "vars": { "account": "UA-99020016-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }