Geçtiğimiz gün Adalar’da bir binada çökme yaşandı. Kentsel dönüşüm çalışması yapılan binada 4 işçi yaralandı. Ne oldu da yıkıldı, denetimde zafiyet var mıydı bunlar önümüzdeki günlerde ortaya çıkacak elbet. Yaralı işçilere geçmiş olsun dileklerimi iletiyor ve acil şifalar diliyorum.
Olay gazete binamızın tam karşısında olduğu için yakinen takip ettim. Görür görmez insanın aklına depremi getiren bir sahneydi. Göçük altından işçiler kurtarıldı, hastaneye kaldırıldı. Binanın çökme riski olduğu gerekçesiyle de geniş önlemler alındı.
Malum olayın gerçekleştiği alan Eskişehir’de deprem riski taşıyan binaların yer aldığı bölgelerden birisi. Bunun gibi alüvyon zemin üzerine kurulu, yüksek katlı binaların yer aldığı kent genelinde birkaç cadde var. Dönüşüm çalışması sırasında bile bu binalar bu şekilde göçebiliyorsa, bir deprem anında neler olacağını kestirmek zor değil.
Kentsel dönüşüm konusu hem Eskişehir’de hem de Türkiye genelinde maalesef istendiği gibi ilerlemiyor. Ekonomik gerçekler olsun, yasaların mülk sahiplerinden yana olması olsun maalesef gerçek anlamda bir kentsel dönüşüm gerçekleştirilemiyor.
Daha önce İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Orkun Kılıç ile röportaj yaptığımda yasalarla ilgili olarak “‘Vatandaş ben bu binanın içinde öleceğim’ dediği zaman hiçbir şey yapamıyorsunuz maalesef” demişti. Vatandaş cebinden para çıktığında da bu kentsel dönüşüm işine girmek istemiyor bu da işin ayrı bir boyutu. Diğer taraftan gerçekler de ortada. Olası büyük şiddetli bir depremde bu riskli binaların yıkılacağı tahmin ediliyor. O yüzden şehrin bileşenleri bu işe ortak akılla bir çözüm üretmeli.
TOKİ Eskişehir’e binalar yapıyor. Büyükşehir Belediyesi de bütçesinin yüzde 20’sini kentsel dönüşüme ayırdı. Böyle ciddi adımlar atıldığını görmek güzel. Sırada ise vatandaşı ikna etmek geliyor. En uygun çözüm bulunup bir an önce kentimizin konut stoku güncellenmeli ve depreme hazır hale getirilmeli.