Geçmişten Birkaç Anı

1977 Yılında ön kayıtla üniversiteye kayıtları takip ettiğim günlerin bir akşamı evime misafir gelen Taki isimli biri: “SEK SÜT Fabrikası işçi alacakmış.” deyince, kiminmiş o fabrika dedim. “Devletin!” dedi. Ertesi günü pazarlama mağazasında birlikte çalıştığım ilkokul mezunu iki arkadaş devlet fabrikasında işe girmek istiyorlardı. Onlara durumu söylediğimde: “Olur, öğleden sonra gidip bakalım.” derlerken, mağazadaki bakkal bir müşteri: “O fabrikada anarşistler varmış. Adam dövüyorlarmış.” deyince arkadaşlar korkup gitmediler. Israrla gidip görmelerini kararı sonra vermelerini söyledim. Öğleye doğru “Cesaretin varsa, sen git!” dediler. Sözü edilen fabrikaya gittim. Güvenlikçiye sorduğumda güvenlikçinin yanındaki kişi: “İşçi değil memur alınacak.” dedi. Şartlar nedir dediğimde, o kişi: “Beni idareye götürdü. Orada, şu evrakları tamamla. İmtihana katıl.” dedi. İmtihan olduk. Tevekkeli deyip sonucu bekledim.

Maalesef 1980 yılı öncesi birkaç sene ülkemizde pek çok yönlü kaos yaşandı, yaşatıldı. Birileri halkın masum evlatlarını kullanmaya kalkıştılar. Kardeşi kardeşe kırdırmaya çalıştılar. Halkın güven ve huzurunu bozdular. Olan gariban halk çocuklarına oldu. Halk, suyu bulandıranların tuzağına düştükçe can, mal ve zaman gibi değerleriyle bedeller ödedi. O günlerin sıkıntısını çekenler, görüp geçirenler bilir. Yazık oldu vesselam gariban halkın evlatlarına…

04 Ocak 1978 Günü akşamı takvim pazarlayıp eve döndüğümde kapıda adıma gönderilmiş, çerçeveli bir zarf gördüm. Zarfı açıp okuduğumda, Tarım Bakanlığına bağlı Türkiye Süt Endüstrisi Kurumu Genel Müdürlüğü bünyesindeki Eskişehir Süt ve Mamulleri Fabrikasına mubayaa memuru olarak atandığım, on beş gün içerisinde işe başlamam gerektiği belirtiliyordu.  Mubayaanın anlamını öğrenmek için hemen TDK sözlüğünü açtım. Mubayaa, alım satım işleri demekmiş. Şahsım adına ticaretle uğraşmadım ama devletim beni alım satım işleri ile 40 yıl aşkın görevlendirdi. Memuriyetimin çoğu kısmı idarecilikle geçti. Ticaret, İnsan Kaynakları Müdürlüğü gibi onurlu görevlerde bulundum. Kanun, nizam, kural, kaide ne ise işlerimi onlara bağlı yürüttüm. Hukuki mesnedi olmayan iş yapmadım. Hem işimin, hem memuriyetimin ve hem de kimlerle muhatap olacak isem onların zaviyesinden hukuki mevzuatlara göre tavır aldım.

Resmi yazışmaları mı ve sözleşmeleri mi asla oldubittiye getirmedim. Gelen ve giden yazışmaları önce yazan, okuyan, üst amir, denetçi, yargıç gözüyle yazar & okur sonra işleme koyardım. Hiçbir yazımı hiçbir mercie eleştiri hakkı bırakmadan yazdım, cevapladım. Yazılarım, çok da itibar görürdü.  Kur’an’ın en uzun ayeti 282’inci ayetinde Allah, mali ve hukuki yönden ileride sorun olmayacak şekilde işlemlerinizi yazılı yapın buyuruyor. İnsan işini, ailesini ve devletini sahiplendiğinde güçlü olur. Huzur bulur. Suçsuz, günahsız insanların suçla isnat edilmelerinde, iftiraya uğramalarında veya yalanlarla kandırılıp cezalandırılmalarında kendilerini aklamalarından daha zor ne olabilir ki? Allah ülkemize o günlerin kirli, korkulu günlerini yaşatmasın. Sanılmasın ki mağduru, masumu destekleyen tanık olmuyor? Gün olur mazluma, masuma yerler, gökler, su, canlı ve cansız varlıklar müdafaa için ayağa kalkarlar.

Masumu mağdur etmemek en iyisidir. Aksi felaket. Şayet masumu, mağduru müdafaa için yer, gök, su, canlı ve cansız varlıklar ayağa kalktığında yapılacak iş, sözlenecek söz kalmamıştır. İşte o anın olacaklarından korkmak lazım! Aklıselim olmak lazım! Masum insanların hakları bağlamında duyarlı olmak lazım! İnsanların can, akıl, mal, inanç ve iffet değerlerine saldırıdan uzak durmak gerek… İnsanların işine, aile yapısına, devlet ve milletine olan sadakatlerine dikkat gerek. Muvazzaf askerliğimi şerefli, şanlı Türk Silahlı Kuvvetlerinde Jandarma olarak yaptım. Bölük Komutanımız Kd. Yzb. merhum Cevat Karaman: “Asayişi sağlamak için görev yaptığınız sırada yoldan geçenler ile yolu kapatanları birbirinden ayırma becerisini göstermedikçe görevinizde başarılı sayılmazsınız. Masumu, mağdur etmeyin. En ufak dikkatsizlik bir masumun istikbali ile oynamak olabilir. O nedenle dikkatli olun.” derdi.

Ömrünüz uzun, kazancınız bereketli olsun! Hoşça kalın! Dostça kalın!

{ "vars": { "account": "UA-99020016-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }