Ey Türk Gençliği! Damarlarındaki asil kanı kirletme

Uyuşturucu, insanın beynini etkileyerek duygu, düşünce ve algılarını, davranış biçimlerini değiştiren kimyasal maddelerdir. Kısa ve uzun vadede insan bedenini, psikolojisini tehdit eden uyuşturucu maddeler, aynı zamanda sosyolojik açıdan da toplumu ciddi manada tehdit etmekte. Öyleki bir kere dahi kullanılırsa bağımlılık yaratan kimyasal maddeler var. Ve bu maddeler her geçen gün, özellikle gençlerimizin hayatını bir felakete doğru sürüklüyor.

Madde kullanımının miktarı, kullanma sıklığının artması, alınmadığında ise yoksunluk belirtilerinin baş göstermesi bir hastalık. Ve bu hastalık toplumumuzda hızla yayılıyor.

Emniyet yetkililerine göre 12- 17 yaş sınırı maddeye başlama yaşı olarak ciddi risk altında.

Özellikle bu yaş grubundaki çocuklu ailelere çok iş düşüyor. Öncelikle ‘’benim çocuğum yapmaz’’ dememeli. Çocuklarımızı sürekli gözlemlemeli ama bunu yaparken de aşırıya giderek onları baskılamamalıyız. Sosyal medyalarını, arama kayıtlarını gözlem altında tutmalı ama bunu yaparken de onlara güvenmiyor durumuna asla düşmemeliyiz. Aile içinde çocuklarımızla daha sık vakit geçirmeli, onları dinlemeliyiz.

Hızlı zayıflamalar, donuk bakışlar, göz bebeklerinde büyüme, ağız kuruluğu, yavaşlamış ya da hızlanmış fiziksel hareketler, aşırı uykusuzluk, saldırgan tavırlar, aşırı sinir, sebepsiz gülme ve ağlamalar, şiddetli kramplar, arkadaş çevresindeki değişim, vücutta kaşınmalar uyuşturucu kullanma belirtileri olabilir.

Bu durumda panik yapmadan şüpheler doğrultusunda sağlık çalışanlarından ön bilgi alınmalı, endişeye kapılmadan, soğukkanlı hareket ederek çocuklarımızı suçlamadan, öfkelenmeden konuşmayı denemeliyiz. Allah kimseye bu acıyı yaşatmasın ama ciddi anlamda da artış var madde kullanımında. Dikkatli olunuz.

Geçmiş senelerde ‘Bizim Çocuklar’ isimli bir projede görev almıştım. Uçucu ve uyuşturucu madde bağımlısı gençlerin sağlıklarına kavuşması, topluma kazandırılmasını amaçlayan bu proje kapsamında 300 den fazla genç hayata tutundu. İş hayatına, aile hayatına, eğitim hayatlarına geri döndüler. Başaramadıklarımız da oldu aralarında ya da yeniden eskiye dönen gençlerde oldu ama proje toplumun her kesiminde bu illete tutulmuş gençleri kapsaması ve uzman kişiler tarafından da desteklenmesi sebebi ile örnek bir proje oldu.

2016 yılında Dumlupınar Üniversitesi, Dumlupınar Radyo’nun ortaklaşa gerçekleştirdiği, emekli astsubay, ak saçlı Kemal Yarcı’nın öncülüğünde sürekli hale gelen ‘İnsanlık Ölmedi’ ödülüne layık görüldüm bu proje ile.

Yıllarca bu gençlerle ve aileleri ile vakit geçirdim. Anlatılır gibi değil. Yaşadıklarımız inanılır gibi değildi. Allah korusun…

Sevgili okuyucularım, toplumda bu şekilde bulunan tanıdığınız insanlar varsa duyarsız kalmayın lütfen. Alkol ve madde bağımlılığı tedavi merkezleri (AMATEM) lerde çok başarılı sonuçlar alınıyor. Doğru zamanda, doğru iletişim ile yapacağınız küçücük telkinler ile belki bir nesil kurtuluşa erecektir.

‘’Bir kişinin kurtuluşu, ümmetin kurtuluşudur’’ diyen (fî mâ kàl, ev kemâ kàl) peygamberimize (a.s.v) salat ve selam olsun.

İçişleri Bakanımız sayın Ali Yerlikaya sosyal medya hesaplarından duyurduğu ‘Orkinoz-Bulut Operasyonu’da, devletimizin bu konu hakkında ne kadar kararlı olduğunun bir göstergesi oldu. Tarihe not düşecek düzeyde birçok ülkenin de içinde bulunduğu bu dev operasyon olmasa, belkide binlerce genç daha bağımlı olacaktı.

Bakanımız nezdinde tüm emniyet birimlerine şükranlarımı sunuyorum.

Ey Türk Gençliği! Damarlarındaki asil kanı kirletme. Uyuşturucunun değil, hayallerinin peşinden koş…

{ "vars": { "account": "UA-99020016-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }