Zaman zaman, seçim atmosferinden dolayı unutulan konuları gündeme getirmeye çalışıyorum.
Bugün de aynını yapacağım…
*
6 Şubat’ta meydana gelen deprem felaketinin ardından, Eskişehir’de yaşanacak muhtemel bir depremde nasıl bir yıkım olacağı tartışılmaya başlandı.
*
Fay hatlarının nereden geçtiği ile hangi bölgelerin zemininin kötü olduğu konuşuldu, bina stokunun ne durumda olduğu masaya yatırıldı, başta okullar ve hastaneler olmak üzere kamu binalarının sağlam olup olmadığı irdelendi…
*
Bu noktada en çok tartışılan ancak akıllardaki sorunun cevapsız kaldığı bir mesele var.
Nedir o?
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi binası sağlam mı yoksa büyük Eskişehir depreminde yıkılır mı?
Kamuoyu bu soruyu defalarca sordu, üniversite yönetiminin cevap vermesi için ciddi baskı yaptı.
Ancak üniversite yönetimi uzun süre suskun kalmayı tercih etti; nihayet baskılara dayanamayarak bir açıklama yaptı.
Bu açıklama, adeta itiraf niteliğindeydi!
Çünkü ESOGÜ, bünyesinde barındırdığı tıp fakültesinin hastanesinin sağlam olup olmadığını bilmediğini, herhangi bir inceleme yapılmadığını duyurmuştu.
*
Dilerseniz 28 Şubat’ta yapılan o açıklamayı bir hatırlayalım:
“Depremden sonra üniversitemiz Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nin durumu öncelikli olarak ele alınmış olup Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü başta olmak üzere ilgili makamlarla gerekli görüşmeler devam etmektedir. Üniversitemiz Hastanesi depremlerden etkilenmemiş olmakla birlikte konunun önemine binaen klinikler binasının deprem performans analiz çalışması başlatılacaktır.”
*
Üniversitenin açıklamasından anlaşıldığı üzere, 6 Şubat’a kadar tıp fakültesi binasının sağlam olup olmadığına ilişkin herhangi inceleme yapılmamış. Kamuoyu baskısıyla, deprem felaketinden tam 20 gün sonra, yani28 Şubat’ta inceleme yapılacağı beyan edilmiş. Muhtemelen kamuoyu baskısı olmasa, binanın sağlamlığını inceleme işi kimsenin aklına gelmeyecekti. Daha vahim bir durum da şudur ki: İnceleme yapmak için Cumhurbaşkanlığı ve Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliğiİl Müdürlüğü ile görüşme yapıldığı aktarılmış. Bildiğim kadarıyla ESOGÜ’nün bina sağlamlığını inceleyecek altyapısı ve imkanı var. O halde niçin söz konusu kurumlardan yardım isteniyor? Haydi ona da tamam diyelim, yardım istedi. Üniversitenin açıklama yaptığı tarih 28 Şubat. Açıklama yapılmasının üzerinden bir buçuk ayı aşan bir süre geçmiş. Bu süre zarfında incelemenin başlatılıp başlatılmadığı hususunda herhangi bir açıklama var mı? Maalesef hayır. Bir buçuk ayda neler olur neler? Bırakın incelemenin başlatılmasını, incelemenin bitirilip raporlandırılması gerekirdi.
*
Buradan hareketle kamuoyu adına soruyorum:
◾ ESOGÜ Tıp Fakültesi Hastanesinin Cumhurbaşkanlığı ve Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ile yaptığı görüşmeler nasıl sonuçlandı?
◾ Binada inceleme süreci başlatıldı mı?
◾ Süreç başlatıldıysa sonuçlandı mı?
◾ Sonuçlandıysa, bina depreme dayanıklı mı yoksa çürük mü?
◾ Bina çürükse acil eylem planı hazırlandı mı?
*
ESOGÜ yönetiminden bu soruların cevaplarını bekliyoruz…
NOT: Okuduğunuz yazıyı 19 Nisan’da “Açıklama bekliyoruz: Tıp Fakültesi binası sağlam mı, yoksa çürük mü?” başlığıyla kaleme almıştım. O tarihten bugüne ESOGÜ yönetiminden herhangi açıklama gelmedi. ESOGÜ yöneticileri sorumluluklarını unutturmaya çalışsada, bizler ısrarla kamuoyuna hatırlatacağız. Bu noktada bir kere daha soruyorum: Hastane binası sağlam mı yoksa çürük mü?