Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş, katıldığı bir etkinlikte gençlere seslenerek, “Yüzde 90 dünyayı değiştirmiyor, girişimci olup dünyayı değiştirebilmeniz için yüzde 10’luk kısımda yer almanız gerekiyor” dedi.
ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş, Haller Gençlik Merkezi’nde düzenlenen bir etkinlikte gençlerle buluştu. Girişimcilik konusunun işlendiği etkinlikte, Başkan Kesikbaş, TOBB Eskişehir Genç Girişimciler İcra Kurulu Üyesi Umut Rallas ile birlikte gençlerin sorularını yanıtladı.
“Dünyayı değiştiren kesim yüzde 5-10’luk sınıf”
Etkinlikte yaptığı konuşmasında girişimcilikten daha önce üretkenlikten bahsetmek gerektiğini, Türkiye’nin üretken sınıf ile ilgili sorunları olduğunu belirtti. Her şeyden önce üretken sınıfı oluşturmak gerektiğini kaydeden Başkan Kesikbaş, “Eleştirel bakmak, dogmaya, alışagelmiş olan fikirlere karşı çıkmak çok kıymetli. Daha önceden ilişkisini kuramadığınız, bütünleştiremediğiniz fikirleri, ürünleri ya da malzemeleri bir araya getirip bunlarla ilişkiler kurmanız gerekiyor. Alışılmışın dışında, özgür olmak gerekiyor. Problemleri çözebilme kabiliyetinin üst seviyede olması gerekiyor. Bu üretken sınıfı oluşturmadığımız zaman maalesef girişimcilikten bahsedemeyiz. En önemli şey insan kaynağı. Bugün insan kaynaklarına çok daha ihtiyacımızın olduğu bir ortamı konuşuyoruz. Türkiye’de maalesef bu üretkenlikle ilgili dönemsel olarak sıkıntılar, baskılar oluyor. Türkiye önemli derecede üretken sınıfını kaybetti, ama bugün 25 yaş ve altı dediğimiz insanlarda yine üretken bir kuşak oluşturabilecek bir altyapıya sahibiz. Dünyayı değiştiren insanlara baktığımız zaman yüzde 5’ler, 10’lar. Yüzde 90 dünyayı değiştirmiyor. O yüzden yüzde 5-10’luk kısmın içerisinde olmanız gerekiyor. Girişimcilik için o inovasyon düşüncesine de sahip olmanız gerekiyor” dedi.
“Network en büyük sermaye”
Özellikle network kurmanın öneminde değinen Başkan Kesikbaş, üniversite hayatında ya da meslek hayatının öncesinde kurulacak olan networkün en önemli sermaye olduğunu aktardı. Kesikbaş, “Arkadaş çevreniz, gruplarınız çok önemli. Ben ODTÜ’de okudum, ama birçok üniversitenin birçok bölümünden çok fazla arkadaşım vardı. 1984 yılında 17 yaşındaydım, ODTÜ Öğrenci Derneğine de kayıt olmuştum. Yurtlarda yine aynı şekilde networkümü güçlendirdim, binlerce arkadaşım var. 1998 yılına geldiğimizde biz elektrik sistemleri üretiyorduk, bir arkadaşımız dedi ki, ‘Neden Telekom network sistemleri ile ilgili kabin sistemleri üretmiyorsunuz?’. Oradaki network sizin hayatınızı değiştirebiliyor. Networking çok önemli çünkü bu beşeri sermaye dediğimiz kısma mutlaka takıntılı olmak gerekiyor” diye konuştu. (İHA)