Eskişehir’de ilk kütüphane 1874 yılında Odunpazarı semtindeki tarihi Kurşunlu Cami Külliyesinde bugün Odunpazarı Belediyesi’nin Osman Yaşar Tanaçan Fotoğraf Galerisi (Müzesi) olarak kullandığı Külliyenin bir parçası olan ve Osmanlı döneminde yoksulların barındığı Tabhane denilen, caminin arka tarafında,sağ köşedeki, birbirine eş büyüklükte, 4 kubbeli yerde kurulmuş. Bu kütüphanede sadece dini kitaplar bulunmakta iken gerçek anlamda “Memleket Kütüphanesi” adıyla işlevine uygun değişik alanlardaki kitaplarla müze kuruluşu 1917 yılında o zamanın Mutasarrıf (mülki amiri) denilen şehir yöneticisi Zekai Bey tarafından açılışı yapılmış. Alt katında her hafta değişik sergilerin de açıldığı sergi salonunun bulunduğu kütüphane Kurtuluş savaşı sırasında (1920) Yunan askerleri tarafından yakılmış. 1926 yılında Eskişehir Valisi Cemil Bey tarafından eski adı Muhasebe-i Hususiye olan İl Özel İdaresine ait binada tekrar açılmış 1950 yılında Milli Eğitim Bakanlığa bağlanmış. 1968 yılında eski Tavuk Pazarı denilen eski Atatürk Stadı, bugün Millet Bahçesinin karşısına 861 m2 kullanım alanı olan ve 2 katlı yeni İl Halk Kütüphanesi yapılmıştı.
Benim, Eskişehir’de kütüphane ile ilk tanışmam Odunpazarı’ndaki çocuk kütüphanesiydi. Öğretmenlerimiz hep kütüphanede kitap okumamızı ve eve kitap almamızı önerirlerdi. Sınıfta da hangi kitabı okuduğumuz anlatılırdı. Sonra ki yaşlarımda hep kütüphane yaşamımda önemli yer aldı. Eskişehir ile, Yunus Emre ile ilk araştırmalarımı hep Eskişehir İl Halk Kütüphanesinde yaptım. Kütüphanede masalar dolu olur ve cıt çıkmazdı. Bir kütüphane kültürü vardı. Adalet İlkokulunun yanındaki iki küçük odalı kütüphane 1968 yılında 2 katlı yeni büyük kütüphaneye taşındığında çok sevinmiştik. Zamanla işlevini tamamlamış evinde ders yapma ortamı bulamayan öğrencilerin yeri olmuştu. Başka şehirlerde gördüğümüz kütüphaneler gibi değildi. Örneğin önemli dergiler ve yeni yayınları göremiyorduk. En önemlisi de çatlakları kapatılmış, deprem sorunlu idi. 2016 yılında yeniden yapılmak üzere o eski 2 katlı, 91551 el yazması eserlerinde bulunduğu, matelyali bulunduran kütüphane binası yıkıldı ve yerine 5 katı kütüphane 6. Katı da Devlet Güzel Sanatlar Galerisi ve 120 kişilik konferans salonu olan yeni, modern ve çağa uygun donanımlı bir İl Halk Kütüphanesi yapıldı ve 2021 Eylül’ünde hizmete açıldı. İçersinde yetişkin ve çocuklara yönelik ödünç kitap verme bölümleri, iki kattan oluşan serbest çalışma alanları, Matematik Atölyesi, Maker Atölyesi, Cep Sineması, Bilgisayar Bölümü, Görme Engelliler Bölümü, VR Sanal Gerçeklik Platformu, Süreli Yayınlar Bölümü, Bebek Kütüphanesi, Okulöncesi Bölümü, Çocuk Bölümü, Kafeterya, Bireysel Çalışma Odaları, Grup Çalışma Odaları kadın ve erkeklere yönelik Mescidler gibi birçok ihtiyaca yönelik hizmet alanları olan bir kütüphane yaratılmış. Gerçekten de arı kovanı gibi her dakika girip çıkanı, kitap okuyanını, araştırma yapanını görüyoruz. Açıldığı 1 Eylül 2021-31 Aralık 2022 sürecinde(16 ayda) 696.618 kişi yararlanmış. Eve ödünç kitap alan sayısı da 2022 yılında 169.877 Böyle bir kütüphaneye Eskişehir’in sivil sanat kurumu olan Eskişehir Sanat Derneği, 20 yıldır şehir adına düzenlediği doğru yapılanları, başarıları öne çıkarmak amacıyla düzenlediği ve verdiği Eskişehir Sanat Ödülleri arasında 2022 Özel Ödülünü Eskişehir İl Halk Kütüphanesine verdi. Gerçekten Eskişehir’e yakışır ve büyük ilgi gören, bugün 135 bin civarında materyası bulunan çağdaş, modern bir İl Halk Kütüphanemiz oldu. Gerçekten bu kütüphanenin kazanılmasında Eskişehir Milletvekili Prof.Dr. Nabi Avcı’ınıbüyük çaba gösterdiğini biliyoruz. Eskişehir adına teşekkür ediyoruz.
Çarşamba Söyleşileri
Gelişmiş ülkelerin kentlerinde yaşayanların günleri, saatleri planlıdır. Mesai bitiminde toplumun büyük kesimi her gün sivil toplum kurumlarındaki bir söyleşide olurlar. Söyleşiler en büyük ilgiyi gören ortamlardır. Ciltler dolusu kitaplardan edinilen bilgiyi, kısa zaman içersinde konunun araştırıcısından dinlersiniz.
Bizde böyle söyleşi etkinlikleri İstanbul gibi büyük şehirlerimizde yapılır. Daha çok sanat örgütlenmesinin bir parçasıdır ve sanat dernekleri düzenliyor.Sanata dair konular sanatçılarla konuşuluyor.
Eskişehir Sanat Derneği kurulduğunda (2002) “Çarşamba Söyleşileri” diye bunu gerçekleştiriyordu. Uzun bir süre sürdürmüştü. Eskişehir sanat çevresi birbirini tanıdı. Öyle edebiyatçılar, sanatçılar konuşmacı oldu ki, herkes sanat çevresinin birbirini tanımadığını, dağınıklığını üzüntüyle görüyordu. Eskişehir Sanat Derneği salgından sonra yeni yeni toparlanırken bilinçli etkinliklerine geri döndü. 4 Ocak günü ilkini “Eskişehir Sanat Dergisi 20 Yaşında” başlığında konuşmacı derneğin başkanı ve 20 yıldır dergiyi sürdüren Şehabeddin Tosuner’di. Dergilerin önemini, Eskişehir Sanat’ın yayınlanan 215 sayısının öyküsünü anlattı. İkinci “Çarşamba Söyleşileri” nde Eskişehir’in önde gelen entelektüreli, donanımlı bilgisiye Gürcan Banger “Kent Yaşamı ve Sanat” konusunu anlattı. GürcanBanger“Yaratıcı Problem Çözme Teknikleri”, “Endüstri 4.0 ve Akıllı İşletme” gibi kitaplarının yanında yayınlanmış şiir ve öykü kitapları ve ödülleri bulunuyor. Her hafta değişen konu ve konuşmacılarıyla “Çarşamba Söyleşileri”nin bu hafta konusu; ünlü ressamımız Prof.dr. Fikri Cantürk’ün bütün dünyada olduğu gibi üniversite dışındaki atölyesindeki alternatif sanat eğitimi diye görünen Eskişehir’e yerel sanat ve yerel resimçevresi yaratma düşüncesi konuşulacak. Konuşmacıları Prof.Dr. Fikri Cantürk atölyesi üyeleri.Önümüzdeki hafta Eskişehir’de sıkışıp kalmış, tanıtılayan bir büyük şairimiz olacak. Şiir yazan ile Şairi konuşacağız.