1997 yılında Amerika’da yapılan bir yarışmada “En İyi Sürü Bekçi Köpeği” ödülünü alan Akbaşlara olan ilgi her geçen gün artıyor.
Yaklaşık 3 bin yıldır Anadolu'da bulunan ve Türk çoban köpeği olarak da bilinen Akbaşlar, koruyucu özellikleri ile ön plana çıkıyor. Çok büyük bir kafa ve iri çene yapısına sahip Akbaşlar, 70 kilogram kadar ağırlığa kadar ulaşabiliyor. Akbaş ırkı köpekler ilk defa 1970’lerin sonlarında, Amerika’dan Türkiye’ye Askeri Ateşe olarak gelen David ve eşi Judie Nelson tarafından Eskişehir’in Sivrihisar ilçesinde keşfedildi ve 1980’lerin başında Amerika’ya götürülerek “Akbaş” olarak dünyaya tanıtıldı. Türkiye’deki bilinirliği her geçen gün artan Akbaş ırkı köpekleri milli değer olarak gördüklerini vurgulayan Akbaş Derneği Başkanı Cem Karademir, Amerikalıların da Akbaş’ın Türklere ait olduğunu kabul ettiklerini söyledi.
“ÇALINMIŞ DİYEMİYORUZ”
Dernek ve federasyon olarak Dünya Köpek Federasyonu’na (FCI) bağlı olduklarını belirten Karademir, yurt içinde köpekleri şecere altına alarak üretim gerçekleştirdiklerini dile getirdi. Karademir, “Köpeklerimiz alan koruma köpeği aynı zamanda da sürü koruma köpeğidir. Amerikalılar, bizden daha fazla sahip çıkmışlar. Buradan sürülerden köpeklerimizin karakterini görünce alıp Amerika’ya götürüyorlar. Bizden çok önce derneğini kuruyorlar. Amerika’da Akbaş ırkı için ciddi bir popülasyon var. Diğer yerli ırklarımız içinde bu kadar fazla bir popülasyon sadece Akbaş’a aittir. Üretimlerine devam ediyorlar ve bizim olduğunu kabul ediyorlar. Türkiye’nin ve Eskişehir’in köpeği olduğunu kabul ettikleri için çalınmış diyemiyoruz. Bizden önce başladıkları için onlar da bize kendi ırkımızı tanıttı. Çünkü o dönemde kayıt ve federasyon yoktu. Onların sayesinde biz kendi ırkımızı tanıdık diyebiliriz. Bu acı bir şey ama gerçek. Birinci sırada kayıtlı ve şecereli köpekler üretmek istiyoruz. Anne ve babası kayıtlı olduğu zaman köpeklerin orijinali de ortaya çıkıyor. Dernek içerisinde de üreticilere söylüyoruz ilk olarak şecere çok önemli. Zaten federasyon ile birlikte hareket ediyoruz. Biz bunu FCI’ya soktuğumuz zaman köpeklerimizi bütün dünya tanıyacak. Bu da yaklaşık üç veya beş sene içerisinde olacak” şeklinde konuştu.