Kimya mühendisi, eğitimci ve bilim tarihçisi Doç. Dr. Günseli Naymansoy, Eskişehir’de kent belleğine katkı sağlamak için yıllardır şehir hakkında yaptığı araştırmalar sonucunda, 'Eskişehir’e Emek Verenler’ kitabını kaleme aldı. Naymansoy, kentin tanıtımına ve gelişimine katkı sağlayan birçok isimi bir araya getirdiği kitabında pek çok ilginç detayın yer aldığını söyleyerek, “Eskişehirliler olarak şehrimizle ne denli övünsek azdır” dedi.
‘DÜNYANIN İLK SÜPER HAKEMİ BU ŞEHİRDEN ÇIKMIŞTIR’
Naymansoy, kitabı hakkında yaptığı açıklamada, "Kitabımı yazarken sanat, spor, eğitim ve sanayi alanında bu şehirde ne gelişmeler meydana getirildiğini gördüm ve bunları herkes öğrensin istiyorum. Ülkemizin ilk buharlı lokomotifinin, ilk otomobilinin, ilk cam müzesinin, ilk balmumu heykeller müzesinin ve ilk lületaşı müzesinin şehrimizde olduğunu, son yıllarda çok turist ağırlayan bir şehir olmamız nedeniyle herkes biliyor. Ancak şehrimiz, tarihinde pek çok bilinmeyen başarıları da barındırmaktadır. Örneğin Kurtuluş Savaşı'nın ilk Hava Harp Şehidi Pilot Üsteğmen Ahmet Fehmi Eskişehir’de şehit olmuştur. Yine bilindiği gibi Cumhuriyet Tarihi'nin ilk Hava Harp Şehidi Yüzbaşı Cengiz Topel de şehrimizin bir değeridir. Ayrıca dünyanın ilk süper hakemi, bu şehirden çıkmıştır. Güreşçi ve hakem Ali Merdoğan, 1968 yılında Uluslararası Güreş Federasyonu süper hakemlik sınıfını kurunca, o yıl Meksika’da ‘Dünyanın İlk Süper Hakemi’ unvanını elde etmiştir” ifadelerini kullandı.
‘TEK KRİTERİM OLUMLU BİR İZ BIRAKMIŞ OLMALARIYDI’
Doç. Dr. Naymansoy, sözlerine şöyle devam etti:“ Mühendis olmam nedeniyle bu alandaki başarıları da düşündüm ve araştırdım. Türkiye’nin beşinci barajı olan Porsuk Barajı’nın, bu özelliğini belki pek çok kişi bilmektedir. Ama ülkenin ilk, dünyanın yedinci yükseltilen barajı olduğunu, barajlarla ilgili çalışan mühendisler dışında bilen kimse olduğunu sanmıyorum. Bunlar gibi pek çok bilinmeyeni ve yolu şehrimizden geçmiş sayısız değerli insanın katkılarını kitabımda yazdım. Çalışmamı yaparken içinde yer alacak kişilere karar vermekteki tek kriterim, kent yaşamına katkı vermiş ve olumlu bir iz bırakmış olmalarıydı. Doğdukları yer, artık başka bir şehirde yaşamlarını sürdürmeleri veya Eskişehir’de çok kısa süre yaşamış olmaları ya da eğitim düzeyleri önemli değildi. Mesleklerini mükemmel yapıyor olmaları da onları akademik çalışmaların konusu yapabilirdi. Ama ben mesleğini yapmanın dışında toplumun gelişimi için düşünen ve katkı sunanları unutmamamız gerektiğine inandım. Bu şehirde doğmuş ve ünlü olmuş, ancak şehrine bir katkısı olmayanları da çalışmama dâhil etmedim. 2014 yılında ilk baskıyı yapan Tepebaşı Belediyesi genişletilmiş 2. baskıyı da üstlendi. Bu nedenle Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’a çok teşekkür ediyorum. Kitabım, Eskişehir’in kent belleği için çok önemli bir katkı oldu. Etik anlayışım gereği sağ olanların kendisinin, vefat etmiş olanların yakınlarının izni ve onayı olmadan hiç kimseyi yazmadım. Çok uğraştığım halde iletişim dahi kuramadığım bazı kişiler eksik kalsa da bunun sorumluluğu kendilerine aittir.”