Düzce'de temaslarda bulunan Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, partililerle bir araya geldi. Burada gazetecilere açıklamalarda bulunan Fatih Erbakan, "Bu seçimde bizim Düzce Belediyesini alma ihtimalimiz, 1994'te İstanbul'u, hatta Ankara'yı alma ihtimalimizden çok daha yüksek. 1994'de Refah Partisi'ni yüzde 9 gösteriyorlardı. Yüzde 9 ile 5. parti gözüken bir Refah Partisi, yüzde 27 oy alarak Ankara'da birinci parti oldu. Gözlerine, kulaklarına inanamadılar. 1994'te Ankara'yı alabildiysek, 2024'te Düzce'yi alabilmemiz çok daha kolaydır. Buna inanmamız gerekiyor. İnançla, azimle, gayretle önce kendimiz inanarak çalışmamız gerekiyor. Belediyeyi alamasak da biz kazanmış olacağız. Neden? Çünkü ihlas ve samimiyetten dolayı. Bizim niyetimizi Cenab-ı Allah biliyor. İbadet aşkıyla bu çalışmayı yaptığımız için biz belediyeyi alamasak da kazanmış olacağız. İnşallah belediyeyi almamız da kuvvetli ihtimaldir" dedi.
14 Mayıs Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi öncesi yapılan anketlere değinen Erbakan, "Bizi 14 Mayıs öncesi anketler yüzde 1 gösteriyordu. Yaklaşık yüzde 3 oy aldık. Şimdi yüzde 6-7 gösteriyorlar, aynı oranla çarparsanız seçimde yüzde 20 alacağımızın bir göstergesidir. İnşallah Cenab-ı Allah en büyük muafiyetleri, zaferleri nasip etsin" diye konuştu.
"Bu seçimde alacağımız sonuç ve ortaya koyacağımız muazzam çıkış bizi 2028 seçimlerine taşıyacak"
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu seçimde alacağımız sonuç ve ortaya koyacağımız muazzam çıkış bizi 2028 seçimlerine taşıyacak. 2028'de Yeniden Refah'ın iktidarına yol açacak. Bu yüzden bu seçimler çok önemli. Yeniden Refah'ın iktidarı neden önemli? Gazze için önemli, Arakan için önemli, Keşmir için önemli, Doğu Türkistan için önemli, bütün mazlumların ve ezilenlerin kurtuluşu için önemli. Türkiye'de de 10 bin lira emekli maaşı ile inim inim inleyen milyonlarca emekli, 17 bin lira asgari ücretle inleyen milyonlarca çalışan için önemli. Açlık sınırı 19 bin lirayı geçti, yoksulluk sınırı Türkiye'de 52 bin 300 TL oldu. Türkiye’de evine ayda 52 bin liranın üzerinde gelir giren kaç hane var acaba? Yüzde 15. Türkiye'de halkın yüzde 85’i yoksul, yüzde 45’i de aç. Matematik olarak geliri açlık sınırının altında. Bu tablodan kurtulmak için Milli Görüş iktidarı lazım. Nasıl kurtulacağız? Biz mutabakat metnimize bunları yazdık, uygulanmadı. Uygulansaydı bu tablolarla karşılaşmazdık. Denk bütçe yapacağız, faiz canavarından kurtulacağız, kamuda israfı önleyeceğiz, yeniden kaynak üreteceğiz. 'Emekliye bu söylediğin zammı versin 1.4 trilyon liraya mal oluyor' diyor Cumhurbaşkanı. '1.4 trilyonu nereden vereceğiz?' diyor. Evet, yılda 1.25 trilyon lira faiz ödersek, emekliye verecek parayı bulamayız. 2024’te devletin faize ödeyeceği para 1.25 trilyon lira. 16 milyon emeklinin maaşının 17 bin liraya çıkarılmasının maliyeti 1.4 trilyon lira. Yani sadece faiz canavarından kurtulsanız 16 milyon emeklinin maaşını 17 bin liraya çıkartabiliyorsun. Nasıl kurtulacağız faiz canavarından? Denk bütçe yaparak, borçlanmayarak, kamuda israfı önleyerek ve kaynak üreterek. Çünkü kaynak üretemezsen borçlanıyorsun, borçlanınca faiz ödüyorsun. Bu faiz canavarı da katlanarak büyüyor. Bir senede ödenen faiz iki katına çıktı. 2025'te bir iki misline daha çıkacak. Faizden kurtulsak ne emeklinin derdi kalır, ne memurun derdi kalır, ne EYT’linin derdi kalır, ne de atanamayan öğretmenin derdi kalır. İşte bütün bunların hayata geçirilmesi için 2028'de Milli Görüş iktidarı lazım. Buruya giden yolda 31 Mart seçimlerinden geçiyor."