Aşırı alkol tüketimi

Doğru teşhis ve tedavi ile kontrol altına alınabilen epilepsi, beynin anormal elektriksel aktivitesi sonucu ortaya çıkan, tekrarlayan nöbetlerle karakterize kronik bir nörolojik hastalıktır. Dünyada milyonlarca insanı etkileyen epilepsi, her yaş grubunda görülebilir ve farklı sebeplere bağlı olarak ortaya çıkabilir.

Epilepsinin gelişiminde rol oynayan sebepleri; genetik faktörler, beyin hasarı ve travmalar, beyin tümörleri ve lezyonları, enfeksiyonlar, metabolik ve sistemik hastalıklar, beyin gelişim bozuklukları, alkol ve madde kullanımı olarak sıralayabiliriz.

Aile öyküsü olan bireylerde, epilepsiye yatkınlık artabilir. Nitekim bazı epilepsi türleri doğrudan genetik mutasyonla ilişkilidir. Doğum sırasında yaşanan oksijen yetersizliği; kazalar, düşmeler, darbeler sonucu oluşan kafa travmaları, beyin kanamaları veya felç sonrası gelişen hasarlar epilepsiye neden olabilir. Diğer yandan o beyinde bulunan iyi veya kötü huylu tümörler de epileptik nöbetlere yol açabilir. Kortikal displazi gibi doğumsal beyin anormallikleri nöbetlerin nedeni olabilir. Yine kan şekeri düşüklüğü, sodyum fazlalığı gibi metabolik bozukluklar ile böbrek veya karaciğer yetmezliği gibi hastalıklar da epilepsiyi tetikleyebilir.

Aşırı alkol tüketimi ve alkol yoksunluğu nöbetleri tetikleyebildiği gibi uyuşturucu maddeler veya bazı ilaçların yanlış kullanımı da epilepsiye neden olabilmektedir.

Anlamsız hareketler

Epilepsi, temel olarak beyin hücrelerinde ani ve kontrolsüz elektriksel boşalmalar sonucu ortaya çıkan nöbetlerle karakterizedir. Öte yandan epilepsi nöbetleri her bireyde farklı şekillerde görülebilir. Bazı kişilerde belirgin kasılmalar olurken, bazılarında sadece birkaç saniyelik dalgınlık yaşanabilir.

Epilepsinin en yaygın belirtilerini; bilinç kaybı ve kasılmalar, kısa süreli dalgınlık ve donakalma, ani kas seğirmeleri ve sıçramalar ile uykuda gerçekleşen nöbetler ya da bilinç kaybı olmadan gerçekleşen nöbetler şeklinde sıralayabiliriz.

Ani ve şiddetli kas kasılmaları, düşme, titreme ve bilinç kaybı ile seyreden nöbetler esnasında kişi bilincini kaybedebilir ve kontrolsüz hareketler sergileyebilir. Kişinin birkaç saniye boyunca boş bakması, çevreyle bağlantısını kaybetmesi şeklindeki nöbetlerde kişi konuşmayı durdurabilir, tepkisiz kalabilir. Özellikle çocuklarda görülen bu tür nöbetlere absans nöbet denir.

Kolların veya bacakların aniden ve istemsizce kasılması, sıçraması veya seğirmesi şeklindeki miyoklonik nöbetler, genellikle sabah saatlerinde ve uyanırken açığa çıkar. Bir de kısmi, fokal nöbetler vardır ki garip kokular ve tatlar hissetme, ani görme değişiklikleri, nedensiz korku, ani mutluluk veya dejavu hissi gibi duyusal ya da duygusal belirtileri olabilir. Fokal nöbetler beynimizdeki frontal lob, temporal lob ya da parietal lobda meydana gelen anormalliklerden kaynaklanır.

Uyku esnasındaki gece nöbetleri, istemsiz hareketler, yataktan düşme, diş sıkma veya ani sıçramalar şeklindedir. Bunları yaşayanlar sabah uyandığında aşırı yorgunluktan ve kas ağrısından şikâyet edebilir. Bilinç kaybı olmadan gerçekleşen nöbetlerde ise kişide; ağız şapırdatma, ellerini ovuşturma, anlamsız hareketler yapma gibi tuhaf davranışlar görülebilir.

Sonuç itibariyle epilepsi nöbetleri her kişide farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Kimi zaman hafif belirtilerle seyrederken, kimi zaman daha belirgin kasılmalar olabilir. Burada belirgin husus, nöbetlerin tekrarlayıcı olmasıdır. Eğer kişi ya da bir yakını yukarıdaki belirtileri sık sık yaşıyorsa, bir nöroloji uzmanına danışması gerekir.

İlaçların düzensiz alınması

Beyin, normalde düzenli bir şekilde elektrik sinyalleri üretir ve iletir. Ancak epilepsi görülen kişilerde, bu sinyaller kontrolden çıkarak ani ve istemsiz nöbetlere yol açabilir. Beyindeki sinir hücrelerinin ani ve anormal elektriksel aktivite göstermesi sonucu ortaya çıkan epilepsi nöbetlerini tetikleyen en yaygın faktörleri, uyku düzeni bozukluğu, stres ve kaygı, ani ve parlak ışığa maruz kalma, alkol ve uyuşturucu madde kullanımı, açlık ve kan şekeri düşüklüğü, ateş ve enfeksiyonlar, hormon değişiklikleri ve ilaçların düzensiz kullanımı şeklinde sıralayabiliriz.

Uykusuzluk ya da uyku saatlerinin düzensiz olması veya gece boyunca sık sık uyanmak, nöbet riskini artırabilir. Aynı şekilde aşırı stres veya duygusal travmalar, beyindeki elektriksel dengesizliği tetikleyerek nöbetlerin ortaya çıkmasına sebep olabilir. Bilgisayar, akıllı telefon ve televizyon ekranları veya hızlı yanıp sönen ışıklar, bazı epilepsi hastalarında nöbetleri tetikleyebilir.

Alkollü içki tüketimi ve alkolün bırakılma süreci nöbetleri tetikleyebildiği gibi uyuşturucu maddeler ve bazı ilaçlar ya da epilepsi için kullanılan ilaçların düzensiz alınması veya ilaç kullanımını aniden bırakmak da epileptik nöbetlere yol açabilir.

Uzun süre aç kalmak veya düzensiz beslenme, beyin fonksiyonlarını etkileyerek nöbetleri tetikleyebilir. Özellikle çocuklarda, yüksek ateş epilepsiye yol açabilir veya var olan nöbetleri artırabilir.  Kadınlarda adet dönemi sırasında hormonal değişiklikler nöbetleri tetikleyebilir

"Temiz hava almasını sağlamak faydalı olacaktır"

Epilepsi nöbeti geçiren kişiye doğru şekilde müdahale etmek, onun güvenliği açısından büyük önem taşır. Çoğu epilepsi nöbeti birkaç saniye ile birkaç dakika arasında sürer. Eğer bir nöbet 5 dakikadan uzun sürerse ya da birden fazla nöbet ardı ardına gelirse, acil müdahale gerekir.

Nöbet sırasında paniğe kapılmadan sakince hareket etmek son derece önemlidir. Kişinin çevresinde keskin, sert veya tehlikeli nesneler varsa bunların uzaklaştırılması gerekir. Kişiyi sert bir zemindeyse zarar görmeyecek bir pozisyona getirip, varsa çevresindeki kalabalığı dağıtarak temiz hava almasını sağlamak faydalı olacaktır. Bu tür durumlarda kişiyi yan yatırarak solunum yollarının açık kalmasını sağlayıp başının altına ceket, yastık veya çanta gibi yumuşak bir destek koyarak sert zemine çarpmasını engelleyebilirsiniz.

Kaslara veya kemiklere zarar verebileceği için nöbet sırasında kasılmaları engellemeye çalışmak hatalıdır. Aynı şekilde kişiye su içirmeye çalışmak ya da ilaç vermek de risklidir. Çoğu nöbet ortalama iki dakika içinde sonlanır. Daha uzun sürerse ya da arka arkaya nöbetler yaşanırsa yardım çağırmak doğru olacaktır.

Acil yardım

Nöbet geçiren kişinin bir süre şaşkınlık yaşaması ve bilincinin yerinde olmaması, olağandır. Yanında kalarak ve sakin bir şekilde kendisiyle konuşarak onu rahatlatabilirsiniz. Tam olarak toparlanana kadar onu yürümeye ve hareket etmeye zorlamamak doğru olacaktır.

Kişi nefes almakta güçlük çekiyorsa veya tekrarlayan nöbetleri söz konusu ise ya da nöbet sırasında vücudunda bir yaralanma söz konusu olduysa acil yardım çağrılması gerekir.

Uzun süre aç kalmak

Epilepsi hastaları uygun tedavi ve yaşam tarzı değişiklikleri ile sağlıklı ve aktif bir yaşam sürebilir. Nöbetleri kontrol altına almak ve yaşam kalitesini artırmak için uyku düzeni ve yeterince uyumak çok önemlidir. Uykusuzluk ya da düzensiz uyku saatleri, nöbetleri tetikleyebilir. Mümkün mertebe her gün aynı saatlerde yatılmalı ve kalkılmalıdır.

Stresin epilepsi nöbetlerini tetikleyebileceğini söylemiştik. Stresten uzak durmak için düzenli egzersiz, yürüyüş, dijital cihazlardan uzak durma, kitap okuma, arkadaşlarla sohbet gibi rahatlatıcı aktivitelere ağırlık verilebilir. Günümüzde başta akıllı telefon olmak üzere gereksiz ve uzun süre ekran karşısında vakit geçirmenin de ciddi bir stres kaynağı olduğunu unutmamak gerekir.

Uzun süre aç kalmak kan şekerini düşüreceğinden epilepsi nöbetlerini etkileyebilir. Beslenme düzenine dikkat etmek, sağlıklı besinler tüketmeye özen göstermek, aşırı kafein almamak, alkolden uzak durmak, kan şekeri seviyesini dengede tutarak nöbet oluşumunu engelleyebilir.

Epilepsi hastalığı olanların olası bir nöbet anında zor durumda kalmamaları bakımından, yalnız başlarına ya da derin sularda yüzmemeleri; banyoda ve tuvaletteyken kapıyı kilitlememeleri tavsiye edilmektedir.

Epilepsi hastaları da herkes gibi mesleki ve sosyal hayatlarını sürdürebilir. Bu noktada, durumları hakkında çevrelerini bilgilendirmeleri, iş arkadaşlarının ve yakınlarının nöbet anında nasıl müdahale edeceklerini bilmelerini sağlamak bakımından yararlı olacaktır.

Bu hastalarımız için düzenli doktor takibinin hayati olduğunu unutmamamız gerekiyor. Epilepsiyle güvenli ve sağlıklı bir yaşam mümkündür. Çünkü epilepsi, doğru yönetildiğinde yani yaşam tarzına dikkat edilerek ilaçlar düzenli kullanıldığında kontrol altında tutulabilen bir hastalıktır. Öyleyse günlük yaşamımızı rahat bir şekilde sürdürmek için bilinçli hareket ederek gerekli önlemleri alabilmeliyiz" dedi.

Kaynak: Bülten