Ekim ayı enflasyon verileri açıklandı. Türkiye İstatistik Kurumu’na göre Ekim ayında yıllık enflasyon yüzde 61,36 oldu. Bağımsız akademisyenlerin oluşturduğu Enflasyon Araştırma Grubu ise yıllık enflasyonu yüzde 126,18 olarak hesapladı. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası ise yıl sonunda enflasyonun yüzde 65, Mayıs 2024’te ise yüzde 75 olmasını bekliyor. Enflasyon hesaplamasının önemli olduğu bir konu da asgari ücretin belirlenmesi olarak öne çıkıyor. Şu sıralar asgari ücretin 17 bin TL civarında belirleneceği konuşuluyor. Türk İş’in araştırmasına göre Ekim ayında açlık sınırı 13 bin 684 TL, yoksulluk sınırı ise 44 bin 573 TL oldu. Yine aynı araştırmaya göre bekar bir çalışanın aylık yaşama maliyeti 17 bin 803 TL’ye ulaştı. Şüphesiz asgari ücret belirlenene kadar açlık ve yoksulluk sınırı giderek artacak. 17 bin TL düzeyinde bir asgari ücret yine çabucak ve hatta belki de vatandaşın eline bile geçmeden açlık sınırı altında kalacak bir düzey. İşçi sendikaları da yavaş yavaş açıklamalarını yapacaktır. Tahminim 20-25 bin TL bandında bir ücret talep edecekler ancak bu pek de gerçekleşecek gibi durmuyor. Bir sonraki zam dönemine kadar açlık sınırının üstünde kalacak, vatandaşları enflasyona ezdirmeyecek bir asgari ücret belirlenmesi gerekiyor.
KREDİ VE BURS 6 BİN TL OLMALIYDI
Paradan başladık, paradan devam edelim. KYK’nın öğrencilere vereceği kredi miktarında artışa gidildi. Lisans öğrencilerine verilecek olan bin 250 TL, Ocak ayından itibaren 2 bin TL’ye yükseltildi. Gel gelelim Eskişehir gibi her sene öğrenci dostu şehirler araştırmasının zirvesinde yer alan bir şehirde bile bu meblağ yetersiz kalıyor. Geçtiğimiz gün muhabir arkadaşımız Ufuk Azbay 6 tane öğrenci ile konuşmuş, kredi ve burs miktarının yeterli olup, olmadığını sordu. Gazetemizde de haber olarak yayınladık. Aldığı cevap ‘Bu para anca yeme içmeyi ve ulaşımı karşılar. Çalışmadan geçinmemiz çok zor’ oldu. En ucuz diye tabir edebileceğimiz üniversite yemekhanesinde 3 öğün yemek günlük 45 TL. 20 gün okula gidiyorlar diye düşünsek 900 TL yapıyor. Her gün git gel yol parası desen o da 20 günden neredeyse 300 TL yapar. Bin 200 TL yaptı bile. Okula gidilmeyen günler için eve de gıda alışverişi yapsalar aşağı yukarı 2 bin TL oldu. Nerede kaldı bunun kirası, faturaları, ders için ihtiyaç duyulan harcamalar. Ben üniversiteye 2009 yılında başladığımda Ocak ayında 200 TL kredi alıyorduk. Hadi Ocak 2010 asgari ücretine bakalım desek 576 TL. Yani aldığımız kredi asgari ücretin 3’te birinden fazla idi. Yukarıda da yazdığım gibi asgari ücretin 17 bin TL bandında olduğunu bile düşünsek 2 bin TL yanında devede kulak kalıyor. Öğrencilere verilen kredi miktarı en az 6 bin TL olmalıydı. 15 yıl içinde öğrencilerin yaşam standardındaki düşüşü yukarıdaki örnekten varın siz hesaplayın!
ESOGÜ’YE ÖNEMLİ GÖREV
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Türkiye Diri Faylarının Paleosismolojik Özelliklerinin Belirlenmesi Araştırma Platformu’nun yürütücülerinden oldu. ESOGÜ Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Volkan Karabacak yürütücülüğünde gerçekleştirilecek proje ile 2 yıl içerisinde Eskişehir’i etkileyebilecek nitelikte deprem senaryolarının ortaya konması amaçlanıyor. Proje 6,7 milyon TL bütçe ile destekleniyor. Özellikle Tıp Fakültesi’nin altından fay geçtiği yönünde tartışmaları yaşanırken, ESOGÜ’ye böyle bir görev verilmesi çok önemli. Yapılacak bu araştırma ile hem Eskişehir’deki aktif fayın durumu ortaya konulacak, hem de olası deprem senaryolarında yaşanabilecekler araştırılacak. Ayrıca Eskişehir’de yeni bir yerleşim alanı oluşturulmak istendiği takdirde, bunun deprem açısından en uygun neresi olabileceği de ortaya konulacak. Deprem felaketini yakın zamanda yaşadığımızdan, bu araştırmanın önemini hepimiz daha iyi anlıyoruz. Şimdiden araştırmada emeği geçeceklere teşekkür ederim.