Bu ülkede maalesef en çok çalışanlar en az ücreti alıyorlar.
Asgari ücrete verilen ara zam da beklentileri karşılamadı, asgari değil de ortalama ücret haline gelen bu ücreti alan milyonlar durumlarından hiç de memnun değil.
Ara zamlı asgari ücret bile ülkedeki açlık sınırının altında kaldı.
Ülkedeki çalışanların çok büyük bir bölümü asgari ücret alıyor. Bunu alamayanlar da var.
Maalesef bazı işyerlerinde bankaya asgari ücret yatırılıyor ama bir kısmı işçiden geri alınıyor.
***
Türkiye İstatistik Kurumu, Haziran ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yıllık yüzde 78,62, aylık yüzde 4,95 arttı.
Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG), verilerine göre ise yıllık enflasyon yüzde 175,55 oldu. Haziran ayındaki tüketici fiyat endeksi ise yüzde 8.31 arttı. ENAG'a göre Son 6 aylık oran ise yüzde 71,44 olarak gerçekleşti.
Bunlar dün açıklanan enflasyon rakamları.
TÜİK ile ENAG arasındaki farkı görüyor musunuz?
Aslında insanlar kendi yaşadıkları enflasyonu gayet iyi biliyorlar.
6 ay önce 30 liraya aldığın cevizin kilosu 80 lira olmuş.
Et fiyatları almış başını gitmiş.
Süt ve süt ürünleri deseniz öyle.
Neyin yüzde 78’i.
***
Ya emekliler!
Bayram ikramiyelerine zam yapılmadı.
Kurbanlıkların yanına yaklaşılmıyor.
Torunlara bayram harçlığı vermenin derdine düştü emekli.
Emekliye verilen zam yine beklentinin altında gerçekleşti.
***
Televizyonlarda sokak söyleşileri yapılıyor.
Önceki gün ilginç bir söyleşi dikkatimi çekti.
Bir televizyon kanalında gazeteci bir vatandaşa soruyor.
Asgari ücret 5 bin 500 lira oldu ne düşünüyorsunuz?
Gayet iyi oldu diye yanıtlıyor, ben 4 bin 800 lira ile geçiniyorum diye de ekliyor.
“5 bin 500 lira ile ayağını yorganına göre uzatanlar rahat geçinebilirler” diyor
Spikerin nerede yaşıyorsunuz sorusuna ise Balıkesir’de yaşıyorum diye yanıtlıyor.
Ev kiralarını soruyor gazeteci, 700 ile 1000 TL arasında diye yanıtlıyor.
Şaşırıyor gazeteci.
“Baba evinde oturuyorum, kira ödeseydim zorlanırdım” diyor.
Bir iktidar değişikliği ister miydiniz sorusuna ise “Hayır istemem” diye yanıt veriyor.
Söyleşinin bitiminde gazeteciye yanaşan kişi mikrofonun kapalı olduğunu sanarak, “Ben aslında Almancıyım 27 bin lira da aylık ücret alıyorum” deyiveriyor.
Bu sözler ekrana yansıyor tabi ki.
Muhabirin yine yalan söylediniz sorusunu ise hızla uzaklaşarak yanıtlıyor.
Durumundan memnun olanların çoğunluğu böyle değil mi?