Bu haftaki röportaj konuğumuz, Eskişehir’den gösterdiği performansla Türkiye şampiyonu olup, milli takıma seçilen Tilbe Meyra Ezim oldu. Ezim ile vücut geliştirme serüveni ve bu süreçte yaşadıkları hakkında konuştuk.
Antrenman programından, beslenme tarzına kadar tüm detayları bizlerle paylaşan Ezim, “Vücut geliştirme sporunda yaşadığı tüm zorluklara karşın emeğimin ve mücadelemin karşılığını almak çok gurur verici” dedi.
Kendinden bahseder misin?
Merhabalar ben Tilbe Meyra Ezim. Aktif yarışmacıyım. Geçtiğimiz ay başkent şampiyonasında Overall, Türkiye şampiyonasında ise birinci olarak ülkemizi yurt dışında temsil etmeye hak kazandım. Yaklaşık 7 senedir bu sporla iç içeyim, mesleğimde bu olduğu için hayatımın her alanında vücut geliştirme mevcut.
Türkiye şampiyonu oldun milli takıma seçildin neler söylemek istersin?
Tam iki yıldır devam eden bir yarışma hazırlık sürecim vardı. Gerek sosyal hayat gerek özel hayat bakımından birçok şeyi geride bırakarak bu amaca odaklandım. Yaşadığım tüm zorluklara karşın emeğimin ve mücadelemin karşılığını almak çok gurur verici.
Yarıştığın kategoride yarışma sonuçları neye göre belirleniyor sadece kas değil estetiğe hatta modaya önem veriliyor sanırım?
Genel anlamda kas hacmi, kas anatomisi, simetri, estetik, yağ oranı ve poz lamalara çok dikkat ediliyor. Bunların yansıra mayonun kurallara uygun ölçüde tasarlanması da gerekiyor.
Fitnesse başlama hikayen nasıl?
Dans eğitmenliği yaptığım dönemde bacağımda yaşadığım sakatlık sonrasında kuvvetlendirmek için bu işe ilk adımı attım. Antrenmanlar sonunda yaşadığım keyfi fark etmemle ağırlık kaldırmak bir tutkuya dönüştü.Özellikle kimse yönlendirmedi ailemde çok fazla sporla uğraşan insan var. Dayım basketbol antrenörü olduğu için küçük yaşlarda antrenman ve maçlarına gittim. Sporun her branşına belli dönemler merak saldım.
Eğitim hayatınız nedir?
Aslında mesleğimden uzak olsa da Turizm ve Otelcilik okudum. Şu anda Antrenörlük temel eğitimim devam ediyor.
Örnek aldığın sporcular kimler?
Çok fazla sporcu var kimisi erkek kimisi kadın bazılarının anatomisi bazılarının devamlılığını örnek alıyorum.
Haftanın kaç günü antrenman yapıyorsun?
Off sezonda haftada 4, yarışma sezonunda haftada 6 gün çalışıyorum. Güne sabah aç karnına yaptığım yürüyüşle başlarım. Akşamki antrenmanım büyük kas gurubu ve yanına küçük kas gurubu şeklindedir. Antrenman sonu kardiyo yapıp bitiririm.
Beslenme rutinin, tavsiyelerin nelerdir
Oturmuş belli bir beslenme rutinim var. Temiz ve kolay sindirilebilecek karbonhidratlar, protein ve sağlıklı yağlar tüketiyorum. Tavsiyem, en başta çok önemli olduğunu düşündüğüm kahvaltı öğününü asla atlamayın. İşlenmiş hazır gıdalar yerine, lifli sindirimi kolay gıdalar tüketin. Favori öğünüm tabii ki de kahvaltı. Yulaf, muz, tarçın, ceviz dörtlüsü sabahlarımın vazgeçilmesidir. Uzak durulması gereken gıdalar ise ağır yağlardan, un ve şekerden uzak durun. Tatlı ihtiyacınızı meyvelerden sağlayın. Akşam saatlerinde mümkün olduğunca karbonhidrat alımını en aza indirin.
Ülkemizde fitness çok bilinçsiz yapılıyor sırf kas yapacağım diye yanlış yöntemlere başvurup sağlığını kaybedenler var bunun nedeni nedir sizce?
Öncelikle bu işe başlarken sabretmeyi ve çok emek vermemiz gerektiğini bilerek başlayın. Çoğu genç arkadaşımız bu işin en yüksek ağırlığı kaldırmaya odaklanıp, hareketi doğru yapıp yapmadıkları bilincinde olmadan çalışmalar yapıyor. Bu işi doğru açıyla, doğru formda, doğru zaman aralığında ve kendine uygun kiloyla kasa hasar verip büyümesini sağladığımız, en sonunda da bu kası beslememiz gereken bir iştir. Eğer bu konulara dikkat etmez isek, vücutta ciddi hasarlar ve geri dönüşü olmayan rahatsızlıklar olasıdır.
Destekleyici besinlerin supplementlerin yeri ve önemi nedir?
Bizim için tabii yeri çok önemli bunlar takviye edici gıdalardır, öğün yerine konmazlar. Benim görüşüm kişi beslenmesini beslenme düzenini oturttuktan sonra takviyelere başvurabilir. Bu takviyelerde gün içinde enerji desteği ve kasları besleme amacında olmalıdır.
Aynı zamanda eğitmenlik yapıyorsunuz öğrencilerinize ilk ne söylüyorsunuz?
Yaptığım işte disiplin ve düzen benim için çok önemlidir. Kişiye verdiğim öz veririnin karşılığını alamadığımda çalışmamı sonlandırırım. Bundan dolayı ilk başta düzenimi anlatıp “bu işi gerçekten istiyormuşsun” diye sorarım.
Bu sporu yapan kadınlara bir ön yargı var mı hiç böle bir şey yaşadınız mı ya da zorlukları neler?
Bu işin sebebini kestirmemekle birlikte yıllardır inkâr edilmeyecek bir derecede erkekle bir bütün haline gelmiş bir iş. Kas görünümü erkek gibi şeklinde tanımlanıyor. Bunun bir cinsiyete yapıştırılması beni çok rahatsız ediyor. Sokakta bende tepkiler alıyorum. İşin ilginç kısmı erkekler hayranlıkla bakarken, hemcinslerim bana sözlü tacizde bulunuyorlar.
Motivasyonunuz yüksek tutmak için bir yönetiminiz var mı?
Salondan ayrı kalmak zorunda olduğum günler en büyük motivasyonun oldu. Gün içinde motivasyonum düştüğünde sahnede anons edildiğim videoları izliyorum.
Sadece sağlıklı ve iyi görünmek isteyen kişilere antrenman ipuçları verir misiniz?
Benim en büyük püf noktam hareket açısı ve kas hakimiyeti. Çalıştığınız yeri hissetmeyi ve kasa hâkim olmayı kesinlikle öğrenmelisiniz. En önemli tüyo bu!
Müsabakalar katılmak isteyen sporculara önerilerin nelerdir?
En başta bu işe psikolojik hazır olmalılar. Sonrasında bedensel güç ve hazırlık geliyor. Sağlıklarını ilk planda tutarak, doğru ve güvenilir bir hocayla sürece başlamalarını tavsiye ederim.
Futbolla aranız nasıl Eskişehirspor ve taraftarı hakkında ne söylemek istersin?
Futbolla aram kötü değildir. Maç izlemeyi çok severim, fakat takım tutmuyorum. Eskişehir taraftarının tutumu, bağlığı ve saygınlığına karşı her zaman bir hayranlığım vardı. Başarıları daim olsun.
Son olarak eklemek istediğin bir şey var mı?
Bu spor dalında öncelikle kadına yönelik ön yargıyı kırmak, bu işe gönül veren arkadaşlarımın tüm insanların benim nezdimde farkında olmalarını sağladığınız için Milli İrade gazetesine çok teşekkür ediyorum. Millî İrade gazetesine ve okurlarına selam ve sevgilerimi iletiyorum.