Simya Olarak Film etkinliğinde, film maddesi ile filmsel ifade arasında özsel bir bağlantı kurulabilir mi? Filmin yarattığı zamansallığın boyutları çoklu olabilir mi? Film dış dünyanın bir temsil olmanın ötesine geçip saf içsel bir yansıma hâline nasıl gelir? Filmi dinî bir deneyim, bir tür meditasyon olarak düşünmek ne şekilde mümkün olur? Bu ve benzeri, niteliği itibarıyla ontolojik olduğu kadar fenomenolojik sorular, altmış yılı aşkın ve kendine has bir filmcilik pratiği olan Nathaniel Dorsky’nin sinemasıyla hem ortaya attığı hem de cevaplamaya çalıştığı sorular. Bu konuşmada Hasan Cem Çal, bu sinema üstünden akış, ritim, zaman ve ışık kavramlarının, en önemlisi de bir mecra olduğu kadar bir madde olan filmin özünün nasıl yeniden düşünülebileceğini tartışmaya açacak.
Eldem Sanat Alanı Fırın’da, Jinoos Misaghi’nin Soyut Bir Durum İçinde Gezinmek başlıklı kişisel sergisine 8 Mart 2025 - 18 Mayıs 2025 tarihleri arasında ev sahipliği yapıyor. Sergi, algı, gerçeklik ve insan zihninin anlam yaratma biçimlerini araştırıyor. Tahran doğumlu ve Eskişehir’de yaşayan sanatçı, ilk kez sergilenecek farklı boyutlardaki tuval üzerine akrilik resimlerinde izleyiciyi kesinliğin yok hükmünde olduğu bir dünyada görsel bir gezintiye çıkarıyor. Akışkan ve parçalı bir şekilde katmanlarına açılan resimler, algı ve bağlamın kavrayışımızı nasıl şekillendirdiğini ve hatırlama, gözlemleme ile yorumlama süreçlerinin ne denli kırılgan ve öznel olduğunu keşfetmeye yönlendiriyor. Sanatçının resimleri, perspektifin dinamik bir oyun alanına dönüştüğü çok katmanlı bir yapı sunuyor. İran minyatür sanatına özgü çoklu bakış açıları, Batı peyzaj geleneğinin doğrusal perspektif ilkeleriyle iç içe geçerek izleyicinin bakışını tek bir noktaya sabitlemek yerine farklı güzergâhlarda gezinmesine olanak tanıyor. Bu geçişkenlik, resimlerin anlatısal yapısında derinlik katmanları oluştururken, izleyiciyi alternatif bakış açılarıyla düşünmeye teşvik ediyor.