Gazeteciliğe olan tutkusu, elinden düşürmediği telefonuyla sürekli haber okumasından belli olan bir isim: Mesleğine aşkla bağlı Utku Görkem Kırdemir’in ilham dolu hikayesine konuk oluyoruz bu hafta.
“Doğduğun ev kaderindir” cümlesinin en güzel örneklerinden biri gazeteci Utku Görkem Kırdemir. Anne bir edebiyat öğretmeni, baba bir avukat. Hal böyle olunca hitabet konusu aile fertlerinin iklimini de belirlemiş.
Evlerine giren gazeteler aslında onun hikâyesinin ilk satırlarını yazdı desek yeri. Öyle ki Cumhuriyet Gazetesi’nin kendisine ilham kaynağı olduğunun altını çiziyor. O dönemki idolü olan gazeteci Tuncay Özkan ile yollarının kesişmesinin hayatındaki yeri ise başka. Hitabet, gazete, haber onun kaderini belirlemiş diyebiliriz.
Gazetecilik mesleği adeta Kırdemir’in ruhuna üflenmiş gibi. 30 yıllık yolculuğuna üniversite yıllarında başlamış. Bu işin yanı sıra çeşitli organizasyonlarda da sunuculuk yapmış. Türkiye’nin ilk özel radyocusu olarak da kayıtlara geçen Utku bey, İstanbul’da Star TV, KanalTürk, Doğuş Yayın Grubu gibi pek çok önemli platformda perfore ses, haber editörlüğü, sabah-öğle-akşam haber spikerliği, protokol sunuculuğu, yöneticilik gibi farklı görevlerde çalışmış bir isim. Her bir görev, onun meslek bavulunu daha da zenginleştirmiş.
Oğlunu daha iyi koşullarda büyütmek için Eskişehir’e dönen Kırdemir, bu şehre olan sevgisini şu sözlerle ifade ediyor:
“Eskişehir’de yaşayanlar lüks içinde yaşıyor. Burada yaşamak bir ayrıcalık. Kendinize zaman ayırmak çok kolay; evden çıkıp 15 dakika sonra dünyaca ünlü bir operayı izlerken bulabilirsiniz kendinizi. Ne güzel Eskişehir!”
Utku beyin valizi dolu olunca Eskişehir yolculuğu da dolu başlıyor. Basın danışmanlıkları, sunuculuklar derken televizyonculuğa ilk başladığı yer Kanal 26’da da program sunmaya devam ediyor. Yuvaya dönüş filmi ile Kırmızı Koltuk ve Sağlı-Sollu programları izleyicisine yeni bir soluk katıyor.
gördüğünü ve oğlu Çınar için de iyi bir örnek olmak istediğini söyledi.
İş yoğunluğundan kalan zamanlarında Utku Görkem Kırdemir nasıl biri diye soracak olursak, şu detaylar dikkat çekiyor:
Annesinin söylediğine göre, Kırdemir dört yaşından beri Fenerbahçeli. Bu tutkusunu, bacağına yaptırdığı dövme ile adeta ölümsüzleştirmiş.
Evde vakit geçirmeyi ve yeni tarifler denemeyi seviyor. Ev işlerine yardım etmeyi, babasından öğrendiği bir alışkanlık olarak görüyor ve bu davranışlarıyla oğlu Çınar’a da iyi bir örnek olmak istediğini söylüyor.
Utku Görkem Kırdemir, hem mesleğine hem de ailesine duyduğu bağlılıkla, ilham veren bir hayat hikâyesi sunuyor. Kırdemir'in öyküsü, hayallerine sıkı sıkıya bağlı kalmanın güzel bir timsali.