Toplumsal ahlaki değerlerin dışında kalmış bazı insanları durdurabilmek konusunda çok zayıfız. Bundan aylar önce 'kara para aklamak' başta olmak üzere kallavi suç değeri taşıyan dosyalardan hapis yatan bir aileyi bile hala izleyerek gerek takipçi gerek para kazandırmaya devam ediyor yetmezmiş gibi bir de onları idol olarak görmeye başlıyoruz. Farkında mısınız? Çocuklar dahi bu insanların ağızlarından düşürmediği cümleleri kullanıyor ve hayasız davranışlarını sergiliyor.
Üstelik 'Polat'ların akıllanmamış olması da fazlasıyla ironik. Aylarca ağlayarak, kendini yerden yere vurarak ve hatta hiç suç işlememişçesine mağduru oynayarak arkasında kaldığın demir parmaklıkları nasıl oluyor da unutuyorsun? Bu insanları izleyen vatandaşa sesleniyorum. Sizin hakkınıza girdiler!
Sevgili gençler...
'Yahu ben gülüp geçiyorum ne var bunda?' dediğiniz hayatların, zamanla yaşamınıza etki etmeye başladığını ve kolay para kazanmanın kirinden, yalnızca çevreyi değil artık kendinizi de göremediğinizi anlayın. Çünkü bir yerden sonra dönüştüğünüz insandan memnun olmayacaksınız. Hatta nefret edeceksiniz. İşte o an her şey çoktan geçmiş ve ipin ucu gözle görülemeyecek kadar uzakta olacak.
Örnekleyeyim; Dilan Polat'ın bir açıklaması vardı. Demişti ki: 'Kocam kısa ve açık elbiselerimi kesiyor.' ve bunu gülerek söylemişti. Sanki normalmiş gibi... Sonra hakkında suç duyuruları bulunmaya başlayınca sosyal medyasında gözyaşı döktü, ekranlara tükürdü, çeşit çeşit ilaçlar kullanmaya başladığını açıkladı. Demem o ki... Kendinize layık gördüğünüz hayat bu olmamalı. İnsanız hata yaparız, kendimizle çelişiriz, dünümüz ve bugünümüz aynı olmaz ama zihinsel sağlığınızla birlikte toplumunuzu, aynı zamanda da durduğunu yeri korumak zorundasınız. Güç bir değer de değil ihtiyaç da...
Bizlerin en büyük gücü 'öz saygı'dır. Kendine olan saygısını kaybeden, değerleri ve gücü başta olmak üzere her şeyini kaybeder.
Dilan Polat Alemdar gibi...