Günlük hayatımızda hijyenin önemi her geçen gün artarken, dezenfektan ürünleri de bu sürecin vazgeçilmez parçaları haline geldi. Özellikle pandemi döneminde kullanımı büyük ölçüde artan dezenfektanlar, görünmeyen mikroorganizmalarla mücadelede en etkili yöntemlerden biri olarak öne çıkıyor. Ancak bu ürünlerin fayda sağlaması için doğru ve bilinçli kullanımı büyük önem taşıyor.
Dezenfektanlar; bakteri, virüs, mantar gibi zararlı mikroorganizmaların yok edilmesini veya çoğalmasının engellenmesini amaçlayan kimyasal maddelerdir. El dezenfektanları, yüzey dezenfektanları ve medikal kullanım amaçlı olanlar gibi farklı türleri bulunur. Etkinliği, içeriğindeki alkol oranı veya antiseptik maddelere göre değişkenlik gösterebilir.
Uzmanlara göre etkili bir el dezenfektanında en az %60 oranında alkol bulunmalıdır. Ancak bu oran, aynı zamanda cilt üzerinde tahrişe veya kuruluğa da yol açabilir. Bu nedenle aşırı kullanımdan kaçınılmalı, özellikle hassas ciltlerde nemlendirici ile birlikte kullanılmalıdır.
Sadece el hijyeninde değil, toplu kullanım alanlarındaki yüzeylerin temizliğinde de dezenfektanlar büyük rol oynar. Ancak klor bazlı ürünlerin uzun süreli solunması solunum yollarını tahriş edebilir. Bu nedenle kapalı alanlarda kullanılan dezenfektanların havalandırma ile desteklenmesi gerekir.
Özellikle çocukların ulaşabileceği yerlere bırakılmaması ve yiyeceklerle temas ettirilmemesi gereken bu ürünlerin, uygun koşullarda saklanması da hijyenin devamlılığı açısından önemlidir. Ayrıca piyasada bulunan sahte veya denetimsiz ürünler, faydadan çok zarar getirebilir. Güvenilir markalar ve Sağlık Bakanlığı onaylı ürünler tercih edilmelidir.
Sonuç olarak, dezenfektanlar sağlığımızı korumada önemli bir araçtır. Fakat her güçlü ürün gibi, bilinçli ve dengeli kullanılmadığında istenmeyen sonuçlara neden olabilir. Hijyenin temel kuralı olan “önce doğru bilgi, sonra doğru uygulama” prensibiyle bu koruma kalkanından en iyi şekilde yararlanmak mümkündür.