Dün kaleme aldığım yazıda devletin iki hafta boyunca yapacağını duyurduğu gıda denetimine ilişkin görüşlerimi ifade etmiş, duyurunun yanlış olduğunu, denetimin habersiz yapılması gerektiğini, haber vermek suretiyle yapılan denetimin sağlıklı bir sonuç vermeyeceğini aktarmıştım.
*
Bugün de benzer bir konuyu masaya yatıracağım.
Bildiğiniz üzere Türkiye’nin hemen her noktasında ünlü fastfood zincirleri ile kahve zincirleri yer alıyor.
Söz konusu zincir gıda satış noktalarında kurumsal bir fiyatlandırma vardır ve Edirne’de de aynı fiyat tarifesi uygulanır Hakkari’de de.
Ancak gelin görün ki ülkemizde böyle bir durum söz konusu değil.
Özellikle Antalya gibi deniz turizminin merkezi konumundaki şehirlerdeki fiyat tarifeleri ile diğer şehirlerdeki fiyat tarifeleri arasında büyük fark olduğu net bir biçimde görülüyor.
Örneğin Eskişehir’de bir hamburgere 1 TL veriyorken, Antalya’da aynı zincir fastfoot restoranında aynı hamburgere 5 TL veriyorsunuz.
Bunun nedeni belli.
Turistlerin doları ve eurosu bizim paramızdan çok değerli.
Bize çok yüksek gelen fiyatlar onlara neredeyse bedava geliyor.
Zincir gıda işletmeleri de bunu fırsata çevirerek fahiş fiyat tarifesi uygulamaktan geri kalmıyorlar.
Peki, olan kime oluyor?
Oraları memleket edinmiş insanlara ve yerli turistlere!
*
Peki, bu gözle görülür fiyat farkı karşısında devletin kurumları ne yapıyorlar?
Denetim yapmaları gerekmez mi?
Elbette gerekir fakat büyük fiyat farklarına bakılırsa denetim yapılmadığı net bir biçimde görülüyor.
Veyahut denetim yapılıyor da çarpık fiyatlandırma uygulaması görmezlikten mi geliniyor?
Öyle ya da böyle, denetim yapılsın veya yapılmasın, devletin ilgili kurumları bunun farkında değiller mi?
Farkında olmamaları düşünülemez.
Eğer farkında değillerse de bu daha büyük bir fecaat.
Zira görevleri, vatandaşların sağlıklı gıdaya ulaşmalarını sağlamak ve fırsatçılığın önüne geçmek.
*
Sonuç olarak devletin kurumlarında bir boş vermişlik söz konusu.
Kurumlarımızın acilen toparlanması gerekiyor.