DÜN, hepimizin hafızasında derin, yüreğimizde ise asla unutmayacağımız kadar acı izler bırakan büyük depremin yıl dönümüydü.
George Santayana’nın “Geçmişini unutanlar, onu yeniden yaşamak zorundadırlar” sözlerini önümüze koyan deprem fırtınası bu kez Ege’de yaşanıyor.
ÜLKEMİZ yoğun bir deprem bölgesi. 485 aktif fay hatları üzerinde inşa edilmiş 68 ilimiz bulunmaktadır.Prof. Dr. Orhan Tatar’ın açıklamasına göre içinden aktif fay hattı geçen ilçemiz de 400 civarındaymış. Belde ve köy bazına inildiğinde ise rakamlar 6-7 bin civarındaymış.
Deprem konusunda gerekli adımları atmakta gecikmeden,vargücümüzle bu konuda önlemler almalıyız.Deprem gerçeğinin ,gerçekliğimiz olduğunu kabul etmeliyiz.
Asrın fekaketinin 2.yıl dönümünde CHP Genel Başkanı Özgür Özel, grup toplantısında elinde pankartlarla Erdoğan'ın 600 bin konut sözü verdiğini ama 200 bin konut yaptığını söyleyip alay etti.
Şaka fakat gerçek; depremin ikinci yılında 201 bin konut yapıp teslim eden, bu yılın sonuna kadar 413 bin konut ve işyerini depremzedeye teslim edecek olan Erdoğan'ı bu olağanüstü hizmetten dolayı ayakta alkışlaması gereken adam kalkmış "sözünü tutmadı" diye dalga geçti.
Bu tip siyasetçilerin hiçbir ciddiyetleri kalmadı. Deprem felaketinin ikinci yılında Erdoğan, olağanüstü bir çabayla 201 bin konutu depremzedeye teslim etmeyi başarmış, bu yılın sonunda 450 bin, bir yıl sonra da teslim edilecek konut sayısını 650 bine ulaştıracak.
Özgür Özel, biraz olsun depremzedelerin derdiyle dertlenmeyi bilseydi bu olağanüstü gayretinden dolayı Erdoğan'a teşekkür etmesi gerekirdi. Muhalefet takdir etmesini bildiğinde eleştirilerinin bir anlamı olur.
Kolay bir iş değil ve her devletin de altından kalkacağı iş de değil. 11 şehrimizi etkileyen şiddetli bir deprem sonrası yüzbinlerce konutlu projelerde elbette ki aksaklıklar, kusurlar olur ama verilen emeğin hakkını vermek de insaniyet borcudur.
Maalesef CHP ve medyası deprem bölgesinde hiçbir şey yapılmamış algısını yaymaya çalışıyorlar. "Kişi kendinden bilir işi" atasözü mucibince CHP'li belediyelerin hâli ortada. Ortada fol yok yumurta yok ama CHP'liler Cumhurbaşkanı adayı kavgasına tutuştular ve belediye yönetimi ellerinde olan şehirleri unuttular. Depreme karşı hiçbir tedbir almıyorlar.Bu duruma CHP medyasından Sözcü TV'de bile isyan edildi. Profesör Mithat Baydur İBB Başkanını şu sözlerle eleştirdi: "Sarıyer kokuyor, Zekeriyaköy kokuyor, yollar bozuk her gün kaza oluyor. Sonra çıkmış Suriye'yi yeniden inşa etmeye biz de talibiz. Sen önce depreme karşı İstanbul'u koru! İstanbul'un %70 yapı stoku bozuk..."
Güçlü bir siyasi irade olmasaydı parasal faturası 104 milyar doları aşan bu yükün atından kalkmak hiç kolay olmayacaktı. İşin büyüklüğünü Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'dan dinleyelim:
"Sadece merkezi yönetim bütçesinden 2 senede 2024 fiyatları üzerinden 2.6 trilyonluk bir harcama oldu. Bu muazzam bir rakam, aşağı yukarı 70 milyar dolar civarına denk geliyor.
Deprem olduğu günden beri bölgede olan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un TRT Haber'deki şu sözleri CHP ve türevlerini çok güzel özetliyor: "Özgür Özel "deprem bölgesinde sınıfta kaldılar" diye bir açıklama yapmış. 201 bin konutun anahtarını teslim ediyoruz, konutların yüzde 45'i bitirilmiş durumda, onlar görmezden duymazdan gelmeye devam ediyorlar. Tayyip Erdoğan bu enkazın altında kalır dediler. Şimdi ne oldu biz 2 yıl bitmeden konutların yarısını teslim ettik, bu yılın sonunda konutların hepsini bitireceğiz, evine girmeyen depremzede vatandaşımız kalmayacak inşallah. Kendi belediye başkanları, milletvekilleri bize teşekkür ediyor. 450 bin konutun yapımını, maketini yapamazlar. Bu kadar adamı organize edemezler, birbirlerine düşerler. 25 yıldır yönettikleri belediyelerde bedava konut vereceğiz diyorlardı. Bedava bir tane konut yok. Niye yapmadınız? Hiçbir engelleme faaliyetimiz yok. Algı yapıyorlar."
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Adıyaman’da ki anma töreninde yaptığı mezkûr konuşmasında deprem bölgesinde eğitimi, sağlık, ulaşım ve adalet alanında da yapılan yatırımlara yönelik rakamlar veriyor ama konuşmasından iktibas yaptığı kısım bile çalışmaların muazzamlığını gözler önüne seriyor.
Kolay bir iş değil ve her devletin de altından kalkacağı iş de değil. 11 şehrimizi etkileyen şiddetli bir deprem sonrası yüzbinlerce konutlu projelerde elbette ki aksaklıklar, kusurlar olur ama verilen emeğin hakkını vermek de insaniyet borcudur.
Asrın Felaketi, 6 Şubat depreminde hayatını kaybeden vatandaşlarımızı rahmetle anıyorum.
Rabbim, yaşanan derin acılarla kavrulan yüreklere sabır ve metanet versin.