AKP iktidarı ülkeyi 20 yılın üzerinde bir süredir yönetiyor.
Bu süreç içinde çok sayıda denetim mekanizması yok olmuş durumda.
Kamu kuruluşlarının denetlenemediğinden yakınılıyor.
Bu denetimsizliklerin de bir takım yolsuzluk iddialarını gündeme getirdiği de biliniyor.
Cumhurbaşkanlığı yönetim sisteminde Meclis de gerekli denetim işlevini sürdüremiyor.
Bakanlar TBMM dışından atanıyor, dolayısıyla milletvekilleri, Bakanlar üzerinde etkin olamıyor.
Daha doğrusu milletvekilleri, seçmenlerinden gelen şikayetleri, sorunları ve çözümlerini Bakanlara ulaştıramıyor.
***
Milletvekilleri geçtiğimiz dönemde bundan hep yakındılar.
İktidar milletvekilleri bile bu durumdan şikayet ettiler, kaldı ki muhalefet milletvekilleri Bakanlara neredeyse hiç ulaşamadılar.
Yeni dönemde de yönetim şekli böyle devam ettiği sürece böyle olacağı kaçınılmaz.
***
Dün sabah Eskişehir’in yerel televizyonu Es TV’de vatandaşları konuşturan bir programda, mikrofon uzatılan bir vatandaş, halkın denetim mekanizmasını kendisinin geliştirmesi gerektiğini vurguluyordu.
14 Mayıs seçimlerinden sonra Cumhur İttifakı, TBMM’de çoğunluğu elde etmiş bulunuyor.
Cumhurbaşkanlığına Recep Tayyip Erdoğan’ın seçilmesi halinde sistemin aynen devam edeceğini belirtiyor ve seçmenin vereceği oylarla dengeyi sağlaması gerektiğini, bu nedenle de Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçimi kazanması gerektiğini ifade ediyordu.
Böylece bir denetim mekanizmasının da oluşacağı görüşü hayli yaygınlaşıyor.
***
Pazar günü yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçim çalışmaları bir yandan sürerken, diğer yanda Ata İttifakı’nın dağılışını da gördük.
Sinan Oğan’ın, Erdoğan’dan yana tavır koymasının yanı sıra Adalet Partisi Genel Başkanı Vecdet Öz, Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceklerini açıkladı.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın da Kılıçdaroğlu’na yakın olduğunu konuşuluyor.
***
Bir de montaj video konusu var.
14 Mayıs seçiminden önce miting meydanlarında da izlettirilen, montaj bir videodan söz ediliyordu.
Bu videonun da montaj olduğu zaten biliniyordu ama bir takım açıklamalarla da ortaya çıktı.