"İlkokuldan beri bu işle uğraşıyorum"
Madenden çıkarılan lületaşının şekillendirilme süreci hakkında konuşan Seyfettin Savran, "İlk zamanlar çok insan geliyordu bu bölgeye ve sokaklar dolup taşıyordu. Bu pandemi sonrası işlerde düşüş var. Ben lületaşı ustasıyım. İlkokuldan beri bu işle uğraşıyorum. Daha çok pipo gibi hediyelik eşyalar yapıyorum. Bu lületaşı dünyada sadece 50-100 metre yeraltında, Eskişehir’de çıkıyor. Önce temizliyoruz sonra da şekil veriyoruz. Yumuşak olduğu için şekil vermemiz kolay oluyor. Ondan sonra hangi objeye dönüşecek ise onun şeklini veriyoruz" dedi.
"Usta yetişmiyor"
Lületaşı ustalığının artık yetişmediğini belirten Seyfettin Savran, kendi oğlunun dahi ileride sadece dükkândaki hediyelik eşyaları satacağını, lületaşı ustalığına merakının olmadığını ifade etti. Mesleğin son temsilcilerinden olduğunu belirten Savran, “Oğlumun lületaşı ustası olacağını zannetmiyorum, bu işlerden pek anlamaz. Zaten genel olarak lületaşı ustası yetişmiyor, biz son ustalarız. Bu zanaata çırak yetişmemek lazım ama şimdi gençlerde bu merak yok. Nasıl yaptığımı soran bile yok” diye konuştu.
Çırak yetişmezse kentin simgesi olan meslek yok olacak
Eskişehir’in tarihi Odunpazarı Bölgesi'nde lületaşı ustalığı yapan Seyfettin Savran, sadece Eskişehir'deki madenlerden çıkarılan lületaşını işleyecek çırak yetişmediğini belirterek, mesleğin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını vurguladı.Türkiye genelinde sadece Eskişehir'de çıkarılan lületaşı, kolay şekil verilebilmesi nedeniyle pipo, hediyelik veya süs eşyası yapımında kullanılıyor. "Beyaz Altın" adıyla da bilinen lületaşı, dünyanın farklı ülkelerine ihraç ediliyor. Eskişehir'de genel
Bunlar da ilginizi çekebilir