Mahmut Sami Özcan, Kur'an-ı Kerim ciltlemeyi yalnızca bir zanaat olarak değil, aynı zamanda bir gönül borcu olarak gördüğünü belirtiyor. Ciltçilik mesleğini yaşatmak için büyük bir çaba harcayan Özcan, bu sanatın alttan gelen nesil tarafından devam ettirilmediğinden endişe duyuyor ve bu kıymetli mirası devredecek ahlaklı ve işine gönül vermiş bir genç arayışında olduğunu ifade ediyor.

"Kur'an-ı Kerim ciltsiz kalmasın diye ısrar ettim"

Mahmut Sami Özcan, 1969 yılında çocuk yaşta babasıyla birlikte başladığı bu mesleği, babasının vefatının ardından daha da benimsediğini ve sürdürdüğünü anlatıyor. Özcan, "Babam ciltçilik yaptı. Babam rahmetli olunca, biradere ‘sen bu ciltçiliği devam ettir, bu iş devam etsin, Kur'an-ı Kerim ciltsiz kalmasın’ diye ısrar ettim. O da kabul etti. Biraz cilt yaptı, sonra ben takviye ediyordum. Bana, ‘Abi sen bunları veriyorsun ama zamanını, gününü ayarlayamıyoruz, mümkünse sen yap’ dedi. Biraz gösterdi, malzemeleri verdi, öyle başladık" dedi.

Kur'an-ı Kerim ciltlemenin kendisi için bir muhabbet olduğunu söyleyen Özcan, "Kur'an-ı Kerim olunca bir muhabbet oluyor. Ne kadar eski olsa da yapmaya çalışıyorum, gayret ediyorum. İşimi seviyorum. ‘Nasıl sabrediyorsun?’ diyorlar ama ben bu işe gönül verdim" şeklinde konuştu.

"Kur'an-ı Kerim'e en iyisini yapmak lazım"

Ciltleme sırasında kullandığı malzeme hakkında da bilgi veren Özcan, "Biz suni deri, yani termo deri denilen deri kullanıyoruz. Bir de bunun kağıt olanı var. Biz kağıt kullanmıyoruz, tavsiye de etmiyoruz. Yapanlara da mümkünse yapmamalarını söylüyoruz çünkü Kur'an-ı Kerim’e en iyisini yapmak lazım" dedi.

"Sağlığım el verdiği müddetçe bu işi yapacağım"

Mesleğin geleceği konusunda endişelerini dile getiren Özcan, alttan gelen neslin bu sanata ilgi göstermediğini belirterek, "Cilt yapacak bir delikanlı, gençler yok. Ama bu işe biraz sıcak bakmalarını istiyorum. Bu iş yapılsın diye düşünüyorum. Benim istediğim bir arzum var, bu işi yapabilecek birisini bulmam lazım. Ömrümüz yettiği müddetçe bir delikanlıyı bu işe alıştırmak, ona bırakmak istiyorum. Gönül vermiş, ahlaklı bir delikanlı olursa, bu işi devam ettirsin istiyorum. Sağlığım el verdiği müddetçe bu işi yapacağım" dedi.

Mahmut Sami Özcan’ın mesleğe olan bağlılığı, sadece zanaat değil, aynı zamanda manevi bir sorumluluk taşıyan bir gönül işi olarak ciltçiliği yaşatmaya olan kararlılığını gösteriyor.

Kaynak: İHA