Anneliğin Görünmeyen Yükü: Kendini Unutan Kadınlar

Anneliğin kutsallığı sıkça vurgulanan bir kavramdır. Toplum, anneleri fedakârlıkla, koşulsuz sevgiyle ve tükenmek bilmeyen bir adanmışlıkla tanımlar. Ancak bu tanım, annelerin kendi kimliklerini geri plana atmalarına ve yalnızca “annelik” rolüyle var olmalarına sebep olabilir. Birçok anne, çocuğunun ihtiyaçlarını karşılama telaşı içinde kendini unutuyor, hatta bireysel zaman ayırmanın suçluluk hissi doğurduğunu düşünüyor. Peki, bu gerçekten sağlıklı mı?

Birçok anne, yeterli olup olmadığı konusunda derin bir kaygı taşır. Çocuğuna yetebilmek, en iyi imkânları sunabilmek, her anında yanında olabilmek… Bunlar kuşkusuz önemli ama aynı zamanda tüketici beklentilerdir. Sürekli kendinden veren, kendi ihtiyaçlarını yok sayan bir anne, zamanla tükenmişlik hissine kapılabilir. Bu tükenmişlik ise yalnızca annenin ruh sağlığını değil, çocuğuyla olan ilişkisini de olumsuz etkiler. Çünkü çocuklar sadece ebeveynlerinin sözlerinden değil, onların yaşam tarzlarından da öğrenirler. Sürekli kendini ihmal eden, yorgun ve mutsuz bir anne, farkında olmadan çocuğuna da benzer bir yaşam modelini öğretir. Kendi istek ve ihtiyaçlarını yok sayan, hep başkalarını önceleyen bir rol model, çocuğun da ileride benzer şekilde kendini değersiz görmesine sebep olabilir.

Mükemmellik Yerine Gerçeklik

Bir başka önemli nokta ise anne ve babaların “mükemmel olma” çabasıdır. Hata yapmayan, daima doğruyu bilen ve her durumda en iyi çözümü sunan bir anne-baba figürü yaratmaya çalışmak, çocuk için de sağlıklı bir örnek değildir. Çünkü hayat mükemmel değildir ve her insan hata yapar.

Çocukların sağlıklı bir şekilde gelişebilmesi için ebeveynlerinin de birer birey olduğunu görmeye ihtiyacı vardır. Kendi hayatı olan, kendi ilgi alanlarına zaman ayıran, bazen başarısız olan ama bununla baş etmeyi bilen ebeveynler, çocuklarına yaşamın gerçeklerini öğretirler. Bir annenin, “Bugün biraz yoruldum, dinlenmeye ihtiyacım var” demesi, çocuğa da kendi sınırlarını tanımayı ve kendine saygı duymayı öğretir. Aynı şekilde, bir hata karşısında “Ben de bazen yanlış yapabiliyorum, ama bu normal” diyebilen bir anne, çocuğuna da mükemmel olma zorunluluğunun olmadığını gösterir.

 

Anneliğin Yanında Kadın Olmak

Anne olmak, kadının kimliğinin yalnızca bir parçasıdır; tamamı değil. Anne olduktan sonra bireysel kimliği korumak, yalnızca bir hak değil, aynı zamanda bir gerekliliktir. Kadının kendine zaman ayırması, keyif aldığı şeyleri yapması, sosyal çevresiyle vakit geçirmesi veya sadece bir kahve eşliğinde kendini dinlemesi, onun ruhsal iyiliği için hayati önem taşır. Bu noktada, toplumsal algının da değişmesi gerekmektedir. Bir annenin kendine vakit ayırması, çocuğunu ihmal ettiği anlamına gelmez. Aksine, çocuğu için daha sağlıklı ve dengeli bir ortam sunmasına yardımcı olur. Bu nedenle, annelerin kendilerini suçlu hissetmeden bireysel alanlarını korumaları hem kendileri hem de çocukları için en sağlıklı olanıdır.

Anneler, önce kendileri iyi olursa çocuklarına da gerçek anlamda fayda sağlayabilirler. Unutulmamalıdır ki, çocuklar mutlu, huzurlu ve kendini gerçekleştirebilen bireyleri örnek alarak büyürler. Bir annenin kendine zaman ayırması, kendini geliştirmesi ve kendi kimliğini yaşatması, çocuğuna verebileceği en büyük hediyelerden biridir. Fakat bu durum, yalnızca onların bireysel çabasıyla değil, aile içindeki dengeli iş bölümüyle mümkündür. Burada en büyük sorumluluklardan biri de babalara düşmektedir. Ebeveynlik, yalnızca annenin omuzlarında taşınması gereken bir yük değil, ortak bir sorumluluktur. Babaların çocuk bakımında ve ev işlerinde aktif rol alması, annelerin kendilerine vakit ayırabilmesine olanak tanır. Bu sadece annenin ruh sağlığı için değil, çocuğun babasıyla da güçlü bir bağ kurabilmesi için önemlidir. Bir baba, çocuğuyla vakit geçirdiğinde, sadece anneye destek olmakla kalmaz; aynı zamanda çocuğuna sağlıklı bir rol model sunar. Böylece çocuk, hem annesinin bireysel sınırlarına saygı duymayı öğrenir hem de ebeveynlik rollerinin cinsiyete bağlı olmadığını görerek büyür.

Anne olmuş kadınların, kendilerine zaman ayırmasının bir ihmal değil, bir ihtiyaç olarak görüldüğü bir dünya dileğiyle..

{ "vars": { "account": "UA-99020016-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }