Damar tıkanıklığı ve sertliğine iyi geldiği düşünülen, çiğ tüketmenin yanı sıra çayı, marmelat, reçel ve sirkesi yapılan alıç meyvesi aktar tezgâhlarında yerini aldı.
Alıç, eylül ayı sonu itibariyle toplanıp tezgâhlarda yerini aldı. Bir çalı meyvesi olan alıcın toplaması zahmetli olsa da birçok alanda kullanılması ve yararları ile dikkat çekiyor. Alıç, meyvesinin yanı sıra yaprakları ve çiçeği de demlenip çay haline getirilerek kullanılabiliyor.
“20 güne tezgâhlarda kalmaz”
Çay, sirke, marmelat, gibi çeşitli alanlarda tüketilebilen alıç meyvesi hakkında bilgi veren aktar Koray Özkılıç, eylül ve ekim aylarında tezgâhlarda görülen meyvenin doğal olarak kalmayı başaran nadir meyvelerden olduğuna dikkat çekti. Özkılıç, “Alıç, insanoğlunun doğaya yaptığı tahribattan en az etkilenmiş olan bir meyve. Doğada doğal olarak yetişen, zirai madde kalıntısı içermeyen, daha çabuk büyüsün diye madde içermeyen, doğada özgür kalmış meyvelerden biri. Alıçın en büyük özelliği damar tıkanıklığı, damar sertliğine iyi gelmesidir. Kalp dostudur. Alıç eylül ayı sonu ekim ayı başında çıktığında yeniyor, bu aylarda toplanıp kurutulup çay gibi haşlanıp içilebiliyor. Marmelat ve reçeli yapılıyor. Doğal sirkesi yapılıyor. Dağlarda yabani yetişen bir çalı meyvesidir. Biz Eskişehir’e yakın yerlerden getirtiyoruz. Çünkü nakliyat ücretini ne kadar düşük tutabilirsek, halk da bu yararlı ve doğal meyveye o kadar ucuz ulaşabilir. Tek tek toplanıyor, o yüzden emek istiyor. Yaprakları ve çiçeği de aynı şekilde çay gibi demlenip içildiğinde damar tıkanıklığına, damar sertliğine iyi geliyor. 20 gün daha devam eder, 20 gün sonra tezgâhlarda kalmaz” diye konuştu. (İHA)