Fedakârlıkla görev yapan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı çalışanları, ağır iş yükü, düşük ücretler, güvencesiz çalışma koşulları ve şiddet riski altında görev yapmaya zorlanmaktadır. Ancak ne yazık ki, çalışanların yaşadığı mağduriyetlere çözüm üretilmemekte, haklı talepleri karşılık bulmamaktadır.
Çalışanların Yaşadığı Temel Sorunlar;
- Personel yetersizliği nedeniyle insanüstü bir çabayla çalışıyorlar! Yetersiz istihdam nedeniyle çalışanlar, olması gerekenden çok daha fazla iş yükü altında ezilmektedir. Bu durum, hem çalışanları tükenmişliğe sürüklemekte hem de hizmet kalitesini olumsuz etkilemektedir.
- Ücretleri geçim sıkıntısına neden oluyor! Artan hayat pahalılığı karşısında maaşları yetersiz kalmakta, ek ödemeler ve sosyal haklar konusunda adil düzenlemeler yapılmamaktadır. İnsanlara destek veren sosyal hizmet çalışanları, kendi geçimlerini sağlamakta zorlanıyorlar.
- Şiddet olayları karşısında savunmasız bırakılıyorlar! Görevlerimiz sırasında fiziksel ve sözlü saldırıya uğruyorlar. Çalışanların güvenliği için gerekli önlemler alınmamakta, yaşanan olaylar görmezden gelinmektedir.
- Tükenmişlik ve psikolojik baskı artık dayanılmaz boyutlarda! Sürekli artan iş yükü, duygusal yıpranma ve uzun çalışma saatleri nedeniyle psikolojik olarak yıpranıyorlar. Çalışanların ruh sağlığını koruyacak hiçbir önlem alınmamaktadır.
- Özlük haklarımız yok sayılıyor! Sosyal hizmet uzmanları, bakım elemanları, psikologlar, çocuk gelişimcileri, sosyologlar ve diğer meslek grupları için özlük hakları iyileştirilmediği gibi, çalışma koşulları da giderek zorlaştırılmaktadır.
Aileyi korumak ve güçlendirmek için gece gündüz çalışanlar, hak ettiği değeri görmek, insanca çalışma koşullarına kavuşmak istiyor! Aile Yılı’nın gerçek anlamına ulaşması için, önce aileyi koruyan çalışanların haklarının korunması gerekmektedir.
Yetkilileri acilen adım atmaya, çalışanların haklarını görmezden gelmekten vazgeçmeye davet ediyoruz!