TBMM Yapay Zekâ Komisyonu Başkanı ve Eskişehir Milletvekili Fatih Dönmez, Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Aras Bozkurt, ESTÜ Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serkan Günal, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Yazıcı’nın konuşmacı olarak yer aldığı panele TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı ve Bursa Milletvekili Mustafa Varank, ESTÜ Rektörü Prof. Dr. Adnan Özcan, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kâmil Çolak, Anadolu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Serpil Koçdar ve çok sayıda öğrenci katılım gösterdi.

Açıköğretim Fakültesi Yapay Zekâ Vizyonu (2)

TBMM Yapay Zekâ Komisyonu Başkanı Dönmez: “Türkiye yapay zekâ çağında güçlü bir oyuncu olma yolunda ilerliyor”

TBMM Yapay Zekâ Komisyonu Başkanı ve Eskişehir Milletvekili Fatih Dönmez, “Kamu politikaları ve yapay zekâ” başlık bir sunum yaptı. TBMM’nin 2024 yılında Yapay Zekâ Araştırma Komisyonu kurarak bu alandaki düzenlemelere yönelik çalışmalara başladığını hatırlatan Dönmez, “Türkiye, küresel yapay zekâ endekslerinde üst sıralara tırmanmayı hedeflerken, üretken yapay zekâ teknolojilerinin ekonomiye katkısının önümüzdeki on yıl içinde yaklaşık 60 milyar dolarlık bir katkıyla yıllık GSYİH’ye yüzde 5 oranında katkı sağlaması bekleniyor. Kamu güvenliği, akıllı şehirler ve kriz yönetimi gibi alanlarda yapay zekânın etkin kullanımı da giderek yaygınlaşıyor. Mayıs 2025’te gerçekleştirilecek TBMM Yapay Zekâ Zirvesi, yerli ve uluslararası uzmanları bir araya getirerek bu alandaki stratejileri tartışmaya açacak. Türkiye, yapay zekâ çağında güçlü bir oyuncu olma yolunda kararlı adımlarla ilerliyor.” dedi.

Prof. Dr. Bozkurt: “Yapay zekâ, insan gibi görebiliyor, duyabiliyor, konuşabiliyor ve sıralı görevler otonom olarak gerçekleştirebiliyor

Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Aras Bozkurt panelde “Üretken Yapay Zekâ: İnsan-YZ Etkileşiminde Yeni Paradigma” başlıklı bir sunum yaptı. Prof. Dr. Bozkurt öncelikle yapay zekâ çalışmalarının sadece bir çalışma konusu olmadığını aslında günümüz dünyasında diğer uluslarla rekabet edebilmek için bir beka sorunu olduğunu vurgulayarak özellikle disiplinler arası çalışmaların önceliklendirilmesi gerektiğini söyledi. Üretken yapay zekânın artık insan gibi görebildiğine, duyabildiğine, konuşabildiğine ve sıralı görevlerde bulunabildiğine vurgu yapan Prof. Dr. Aras Bozkurt, “Üretken yapay zekâ, insan benzeri dil yeteneklerine sahip yapay zekâ sistemleridir. Genellikle derin öğrenme ve sinir ağları kullanarak eğitilirler ve metin verisini işleyerek anlamlandırır, üretir ve dönüştürürler. Üretken yapay zekâ ajanları verilen görevleri otonom olarak gerçekleştirebilirler.” dedi. Prof. Dr. Aras Bozkurt ayrıca yapay zekâ insan etkileşimine vurgu yaparak “hibrit zekâ” ekosistemlerinin yaratılmasının önemini vurguladı.

Konuşmasında üretken yapay zekâ hususunda fırsatlar ve tehditlerin ne olduğu konusuna da değinen Prof. Dr. Aras Bozkurt, yapay zekâ sistemlerindeki gelişmelerin yapay zekâ okuryazarlığını daha önemli hale getirdiğine vurgu yaptı. Yapay zekânın insanların yerini alıp almayacağı tartışmalarına da değinen Prof. Dr. Bozkurt, “Üretken yapay zekâ, insanların yerini almayacak, ancak üretken yapay zekâyı iyi kullananlar kullanmayanların yerini alacak.” şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Günal: “Yapay zekâ dünyasında her şey tozpembe değil”

Panelde ESTÜ Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serkan Günal yapay zekâ dünyasında her şeyin tozpembe olmadığına vurgu yaparak  “Yapay zekâ teknolojilerinin yaygınlaşması, daha fazla elektronik cihaz üretimine; dolayısıyla, elektronik atıkların artmasına ve çevre kirliliğine sebep olmaktadır. Yapay zekâya yönelik donanımların geliştirilmesi, değerli madenler ve nadir toprak elementleri gibi doğal kaynakların tüketimini artırmakta ve ekosistemleri olumsuz etkilemektedir. 2030’da veri merkezlerinin bir günde 1,7 milyar litre su tüketeceği tahmin ediliyor. 2026’da veri merkezlerinin elektrik tüketiminin 800 TWh düzeyinde olması öngörülüyor. Üretken yapay zekâ araçları zaman zaman yanlış bilgi üretebilmektedir. Bu duruma halüsinasyon denilmektedir. Günümüzde en başarılı yapay zekâ modellerinde bile halüsinasyon oranı yüzde 1’in üzerindedir.” dedi.

Prof. Dr. Yazıcı: “Yapay zekâ sistemlerinin sürdürülebilirliği için ekosistem odaklı bir bakış açısı gerekli”

ESOGÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Yazıcı ise sunumunda yapay zekâ teknolojilerinin sanayiye entegrasyonu ve yönetimine dair önemli noktaları ele aldı. Yapay zekâ sistemlerinin sürdürülebilirliği için ekosistem odaklı bir bakış açısının gerekliliğine vurgu yapan Yazıcı, üretim, otomasyon, kalite kontrol ve tedarik zinciri yönetiminde yapay zekâ, yapay zekâ projelerinde karşılaşılan teknik ve yönetsel zorluklar, yapay zekâ sistemlerinin yönetimi, etik, güvenlik ve şeffaflık konularında katılımcılara geniş bilgiler verdi.

"Yapay Zekâ: Düşünen Makineler ve Değişen Dünyalar" paneli, soru cevap kısmının ardından sona erdi.

Kaynak: Bülten