Eşiyle yaşadığı bu büyük travma sonrası altı çocuğuyla baş başa kalan Hamdi Demir, onları bir arada tutmak için büyük bir mücadele verdi. Ancak maddi imkânsızlıklar, her geçen gün bu çabanın önündeki en büyük engel olmaya devam ediyor.
“Tek Derdim Çocuklarımın Karnını Doyurmak”
Şu anda günlük yevmiye işlerinde çalışarak geçimini sağlamaya çalışan Demir, yaşadıkları zorlukları şu sözlerle dile getiriyor:
“Bir babanın çocuklarını aç bırakma korkusuyla yaşaması kadar ağır bir şey yok. Çocuklarımın karınlarını doyurabilmek için elimden geleni yapıyorum ama yetemiyorum. Kış geliyor, ne yakacak kömürümüz var ne de sıcak bir evimiz. Çocuklarımın üşümesine dayanamıyorum.”
Hamdi Demir, 10 yaşından 17 yaşına kadar değişen yaşlardaki altı çocuğuyla birlikte rutubetli ve küçük bir evde yaşıyor. Eğitim masraflarını karşılayamadığı için çocuklarından bazıları okula devam edemiyor. Baba Demir, en büyük isteğinin çocuklarının geleceğini kurtarmak olduğunu belirtiyor:
“Ben yokluk içinde büyüdüm. Çocuklarımın da aynı acıyı yaşamasını istemiyorum. Onlara bir gelecek sunmak için her türlü fedakârlığa hazırım ama artık gücüm kalmadı. Devletimizden ve hayırseverlerden yardım bekliyorum.”
“Keçi çobanlığı yaptım, yine de çocuklarımı bırakmadım”
Hamdi Demir, çocukları için verdiği mücadelede her yolu denemiş. İzmir’de keçi çobanlığı yaparak ailesini ayakta tutmaya çalıştığını söyleyen Demir, çocuklarından kopmamak için elinden geleni yaptığını ifade etti:
“Keçi çobanlığı yaptım, sokakta simit sattığın. Yeter ki çocuklarımın yanında olayım. Ama yine de geçinemiyoruz. Çocuklarımın ayakkabısı yok, kışlık montları yok. Tek başıma ne kadar çabalasam da bu yükü taşıyamıyorum.”
Hamdi Demir’in bu çağrısı, hem yetkililere hem de hayırseverlere bir umut ışığı olmayı hedefliyor. Yardım eli uzatılmadığı takdirde bu aileyi çok daha zor günler bekliyor.